Kültürle iç içe ve etkileşim halinde bir varlık alanına sahip olan dinlerin inanç ve öğretileri, o ortamda yetişen kimselerde bilinçli ya da bilinç dışı derin etkiler meydana getirir. Bu yüzden, insan davranışlarını doğru anlamak ve yorumlamak için içinde geliştiği dini ve kültürel çerçeveyi dikkate almak bir zorunluluktur. Fakat kültürler arası mukayeseli araştırmalar henüz istenilen düzeye ulaşmış değildir. İçinde bulunduğumuz bilimsel gelenekte, Batı'lı teori ve kavramlar geniş ölçüde iktibas edilerek, diğer din ve kültür mensuplarının dünyası da bu çerçevede anlaşılır kılınmaya çalışılmaktadır.
İnsanın ruhsal hayatı ve davranışlarının ilmi olan psikoloji, çeşitli alt ve yan dallarıyla geniş bir alanda çalışmalarını yürütmektedir. Kendi içinde bir birlikten yoksun olan psikoloji bilimi, çeşitli yöntem, anlayış ve yorum farklarını içinde taşımaktadır. Fakat bütün bunların ötesinde bu bilimde ortak olan bir şey vardır: Modern Batı'lı insanın davranışlarını norm olarak ele almasıdır. Her konuda olduğu gibi din konusunda da Batı, kendi geleneğini ve değerlerini merkeze alan bir bakış açısıyla çalışmalarını yürütmektedir. Bu yüzden modern İnsan ve Toplum Bilimleri, Batı dışı toplumları ve özellikle Müslüman bireyleri anlamak ve onların kendi özgün dünyalarına nüfuz etmekte son derece yetersiz ve sığ kalmaktadır.
Bu kitapta yer alan yazıların ortak konusu, İslami kaynakların insana bakışı ve Müslüman bireylerin inanç ve davranış eğilimleridir. Tarihsel ve kültürel uzantıları yanında, güncel ve uygulamaya dönük bazı konuları da ele alan bu yazılarda, sınırlı belli konulardaki Müslüman zihin dünyasının görünümlerinin bir resmi ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Kültürle iç içe ve etkileşim halinde bir varlık alanına sahip olan dinlerin inanç ve öğretileri, o ortamda yetişen kimselerde bilinçli ya da bilinç dışı derin etkiler meydana getirir. Bu yüzden, insan davranışlarını doğru anlamak ve yorumlamak için içinde geliştiği dini ve kültürel çerçeveyi dikkate almak bir zorunluluktur. Fakat kültürler arası mukayeseli araştırmalar henüz istenilen düzeye ulaşmış değildir. İçinde bulunduğumuz bilimsel gelenekte, Batı'lı teori ve kavramlar geniş ölçüde iktibas edilerek, diğer din ve kültür mensuplarının dünyası da bu çerçevede anlaşılır kılınmaya çalışılmaktadır.
İnsanın ruhsal hayatı ve davranışlarının ilmi olan psikoloji, çeşitli alt ve yan dallarıyla geniş bir alanda çalışmalarını yürütmektedir. Kendi içinde bir birlikten yoksun olan psikoloji bilimi, çeşitli yöntem, anlayış ve yorum farklarını içinde taşımaktadır. Fakat bütün bunların ötesinde bu bilimde ortak olan bir şey vardır: Modern Batı'lı insanın davranışlarını norm olarak ele almasıdır. Her konuda olduğu gibi din konusunda da Batı, kendi geleneğini ve değerlerini merkeze alan bir bakış açısıyla çalışmalarını yürütmektedir. Bu yüzden modern İnsan ve Toplum Bilimleri, Batı dışı toplumları ve özellikle Müslüman bireyleri anlamak ve onların kendi özgün dünyalarına nüfuz etmekte son derece yetersiz ve sığ kalmaktadır.
Bu kitapta yer alan yazıların ortak konusu, İslami kaynakların insana bakışı ve Müslüman bireylerin inanç ve davranış eğilimleridir. Tarihsel ve kültürel uzantıları yanında, güncel ve uygulamaya dönük bazı konuları da ele alan bu yazılarda, sınırlı belli konulardaki Müslüman zihin dünyasının görünümlerinin bir resmi ortaya konulmaya çalışılmaktadır.