Fazlur Rahman çağdaş İslam düşüncesinde fikirleri en fazla tartışılan düşünürlerden biridir.
Onun bazen ilgi bezen de tepki gören fikirlerinin temelinde, Fârâbî ve İbn Sînâ'dan etkilendiği nefs teorisi yatar.
Fârâbî ve İbn Sînâ, İslam'ın nübüvvet (peygamberlik) ve vahiy anlayışını insan nefsinin bilişsel tabiatına dayandırır.
Bu yaklaşımın esasını şu fikirler oluşturur:
- Nübüvvet bir yetkinliğin sonucudur.
- Yetkinlik, aklın nitelikli kullanımı ve fiile dönüşmesiyle ilgilidir.
- Vahiy, bu yetkinliğe erişmiş kişide ortaya çıkar.
- Peygamber, en yetkin kişi ve en büyük filozoftur.
Bu kitap, üç bölümden oluşuyor:
- I. Bölüm, nefs düşüncesine dayanan akıllar teorisini inceliyor.
- II. Bölüm, akıllar teorisine dayanan nübüvvet anlayışını ele alıyor.
- III. Bölüm, ehl-i sünnetin felsefî nübüvvete bakışını değerlendiriyor.
Fazlur Rahman, bu kitapta klasik vahiy anlayışını güncelleyen modern bir şarih ve tilmiz olarak karşımıza çıkmaktadır.
Fazlur Rahman çağdaş İslam düşüncesinde fikirleri en fazla tartışılan düşünürlerden biridir.
Onun bazen ilgi bezen de tepki gören fikirlerinin temelinde, Fârâbî ve İbn Sînâ'dan etkilendiği nefs teorisi yatar.
Fârâbî ve İbn Sînâ, İslam'ın nübüvvet (peygamberlik) ve vahiy anlayışını insan nefsinin bilişsel tabiatına dayandırır.
Bu yaklaşımın esasını şu fikirler oluşturur:
- Nübüvvet bir yetkinliğin sonucudur.
- Yetkinlik, aklın nitelikli kullanımı ve fiile dönüşmesiyle ilgilidir.
- Vahiy, bu yetkinliğe erişmiş kişide ortaya çıkar.
- Peygamber, en yetkin kişi ve en büyük filozoftur.
Bu kitap, üç bölümden oluşuyor:
- I. Bölüm, nefs düşüncesine dayanan akıllar teorisini inceliyor.
- II. Bölüm, akıllar teorisine dayanan nübüvvet anlayışını ele alıyor.
- III. Bölüm, ehl-i sünnetin felsefî nübüvvete bakışını değerlendiriyor.
Fazlur Rahman, bu kitapta klasik vahiy anlayışını güncelleyen modern bir şarih ve tilmiz olarak karşımıza çıkmaktadır.