Gülağ Öz, 1952'de Sivrialan'da doğdu. A.Ü. İşletme Fakültesi'ni bitirdi. Uzun yıllar tiyatro konusunda oyuncu-yazar-eleştirmen olarak çalıştı. 1975'li yıllardan sonra halk kültürü konusunda araştırmalara başladı. Halen bu etkinliklerini sürdürmektedir.
Araştırmacı ve yazar Gülağ Öz, bu yapıtıyla toplumumuzdaki belli bir alana sağlıklı bir ışık tutmuş bulunuyor. Ele aldığı konuyla, konunun içinde yaşanan olayları ciddi, yansız ve nesnel bir yaklaşımla irdeliyor. Alevilik'ten yola çıkıp, 118 yapıttan ve kitabında belirttiği 54 fermandan yararlanarak, kavramı bütün boyutlarıyla gözler önüne seriyor. Konunun kaynaklarına inip, geniş bir perspektif içinde tarihsel gelişimleri, belgesel ve bilimsel titizlikle inceliyip, doğru bir bireşime (senteze) ulaştırıyor.
İslamlığın kuruluşunu, mezheplerin ortaya çıkışını, İslam felsefesiyle kurucularını, Türkler'in islamlaşması ve Anadolu'ya gelişlerini tüm ayrıntılarıyla dile getiriyor. Türkler'in islamlaşması ve Anadolu'ya gelişlerini tüm ayrıntılarıyla dile getiriyor. Tekkelerin, medreselere bir seçenek olduğunu: Alevilik ve Bektaşiliği, Horasan kültürüyle Anadolu'daki yerli kültürlerin organik bir bütünlüğü olarak yorumluyor. Alevi Türkmer ayaklanmalarını değerlendirirken: onların eylemlerini dine bağlı, daha ekonomik ve toplumsal nedenlere bağlıyor.
Ayrıca, Türk kimliği ve etnik yapının öne çıkarıldığı yapıtta: birlik, kardeşlik ve insanlık sevgisine yönelik Alevi felsefesi de vurgulanıyor.
Gülağ Öz, 1952'de Sivrialan'da doğdu. A.Ü. İşletme Fakültesi'ni bitirdi. Uzun yıllar tiyatro konusunda oyuncu-yazar-eleştirmen olarak çalıştı. 1975'li yıllardan sonra halk kültürü konusunda araştırmalara başladı. Halen bu etkinliklerini sürdürmektedir.
Araştırmacı ve yazar Gülağ Öz, bu yapıtıyla toplumumuzdaki belli bir alana sağlıklı bir ışık tutmuş bulunuyor. Ele aldığı konuyla, konunun içinde yaşanan olayları ciddi, yansız ve nesnel bir yaklaşımla irdeliyor. Alevilik'ten yola çıkıp, 118 yapıttan ve kitabında belirttiği 54 fermandan yararlanarak, kavramı bütün boyutlarıyla gözler önüne seriyor. Konunun kaynaklarına inip, geniş bir perspektif içinde tarihsel gelişimleri, belgesel ve bilimsel titizlikle inceliyip, doğru bir bireşime (senteze) ulaştırıyor.
İslamlığın kuruluşunu, mezheplerin ortaya çıkışını, İslam felsefesiyle kurucularını, Türkler'in islamlaşması ve Anadolu'ya gelişlerini tüm ayrıntılarıyla dile getiriyor. Türkler'in islamlaşması ve Anadolu'ya gelişlerini tüm ayrıntılarıyla dile getiriyor. Tekkelerin, medreselere bir seçenek olduğunu: Alevilik ve Bektaşiliği, Horasan kültürüyle Anadolu'daki yerli kültürlerin organik bir bütünlüğü olarak yorumluyor. Alevi Türkmer ayaklanmalarını değerlendirirken: onların eylemlerini dine bağlı, daha ekonomik ve toplumsal nedenlere bağlıyor.
Ayrıca, Türk kimliği ve etnik yapının öne çıkarıldığı yapıtta: birlik, kardeşlik ve insanlık sevgisine yönelik Alevi felsefesi de vurgulanıyor.