İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi Orta Asya Kaynak ve Buluntularına Göre

Stok Kodu:
9789751604170
Boyut:
16.50x23.50
Sayfa Sayısı:
455
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789751604170
422996
İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi
İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi Orta Asya Kaynak ve Buluntularına Göre
34.00

Türk Kültür tarihi üzerinde yazılmış bir kitap, memleketimizin her zümresi için artık bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu ihtiyacı karşılamak elbette bize düşen bir vazifedir. Fakat herkesin anlayabileceği bir dille böyle bir kitabı kaleme almak için önceden birçok ilmi hazırlıkların yapılmış olması gerekmektedir. İşte bu sebeple henüz İslam dinini kabul etmemiş olan Türklerin İçtimai tarihlerine ait bahisleri bu kitapta inceleyemedik. Bu konu ile ilgili meseleleri henüz daha makaleler halinde tetkik etmekte ve karanlık noktaları aydınlatmağa çalışmaktayız. Eski Türklere ait devrelerin içindeki bütün memuriyet ve kabilelerin İçtimai fonksiyonları incelendikten sonra, İslamiyetten önceki İçtimai tarihimiz hakkında ilmi ve kat'i bir şey yazabilmiş olacağız.

Buna mukabil Orta Asya'da yapılan kazılar ve elde edilen buluntular, artık Türklerin yaşadığı bölgelerin kültür hayatını bize tasvir edebilir bir duruma gelmiştir. Bu veriler sayesinde eski Türklerin günlük hayatları, dini inanışları, giyinişleri vs. hakkında birçok bilgiler elde edebilmekteyiz. Ve bu bilgileri kaynaklarımız da doğrulmaktadır. Bizi bu kitabı yazmağa teşvik eden en önemli sebep de budur.

Tarih gerçeklerine göz yumup, bulunan eserleri bir araya getirerek bir müze teşhircisi gibi Orta-Asya'nın arkeolojik tarihini yazmak, hem bizim inanışlarımıza ve hem de ihtisas sahamıza aykırı düşer. Bu sebeple Çin tarihlerinin ve diğer kaynakların verdikleri bilgileri tarafsız olarak tenkide tabi tutulup, evvela Orta-Asya'nın tarihinin ana hatlarını ve kavimler haritasını tespit ettik. Orta-Asya'da yaşayan kavimlerin, tarihin akışı içindeki yer değiştirmelerini, komşuları ile yeni temaslar kurmalarını ve bu temaslar neticesinde yeni kültür özellikleri edinmelerini, gene tarih kaynaklarına göre izleyerek görmeğe çalıştık. Bundan dolayıdır ki bizim eserimizle, bir arkeologun çalışamaları arasında elbette büyük farklar olacaktır. Orta-Asya'daki buluntuları bu kadar geniş olarak içine alan bir kitabın gerek Rus dilinde ve gerekse Avrupa'da neşredilmemiş olması sebebile bir ihtiyacı karşılayabildiğimizi de ümit ederiz.

Türk Kültür tarihi üzerinde yazılmış bir kitap, memleketimizin her zümresi için artık bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu ihtiyacı karşılamak elbette bize düşen bir vazifedir. Fakat herkesin anlayabileceği bir dille böyle bir kitabı kaleme almak için önceden birçok ilmi hazırlıkların yapılmış olması gerekmektedir. İşte bu sebeple henüz İslam dinini kabul etmemiş olan Türklerin İçtimai tarihlerine ait bahisleri bu kitapta inceleyemedik. Bu konu ile ilgili meseleleri henüz daha makaleler halinde tetkik etmekte ve karanlık noktaları aydınlatmağa çalışmaktayız. Eski Türklere ait devrelerin içindeki bütün memuriyet ve kabilelerin İçtimai fonksiyonları incelendikten sonra, İslamiyetten önceki İçtimai tarihimiz hakkında ilmi ve kat'i bir şey yazabilmiş olacağız.

Buna mukabil Orta Asya'da yapılan kazılar ve elde edilen buluntular, artık Türklerin yaşadığı bölgelerin kültür hayatını bize tasvir edebilir bir duruma gelmiştir. Bu veriler sayesinde eski Türklerin günlük hayatları, dini inanışları, giyinişleri vs. hakkında birçok bilgiler elde edebilmekteyiz. Ve bu bilgileri kaynaklarımız da doğrulmaktadır. Bizi bu kitabı yazmağa teşvik eden en önemli sebep de budur.

Tarih gerçeklerine göz yumup, bulunan eserleri bir araya getirerek bir müze teşhircisi gibi Orta-Asya'nın arkeolojik tarihini yazmak, hem bizim inanışlarımıza ve hem de ihtisas sahamıza aykırı düşer. Bu sebeple Çin tarihlerinin ve diğer kaynakların verdikleri bilgileri tarafsız olarak tenkide tabi tutulup, evvela Orta-Asya'nın tarihinin ana hatlarını ve kavimler haritasını tespit ettik. Orta-Asya'da yaşayan kavimlerin, tarihin akışı içindeki yer değiştirmelerini, komşuları ile yeni temaslar kurmalarını ve bu temaslar neticesinde yeni kültür özellikleri edinmelerini, gene tarih kaynaklarına göre izleyerek görmeğe çalıştık. Bundan dolayıdır ki bizim eserimizle, bir arkeologun çalışamaları arasında elbette büyük farklar olacaktır. Orta-Asya'daki buluntuları bu kadar geniş olarak içine alan bir kitabın gerek Rus dilinde ve gerekse Avrupa'da neşredilmemiş olması sebebile bir ihtiyacı karşılayabildiğimizi de ümit ederiz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat