Türklerin Anadolu topraklarına adım attığı ilk andan itibaren kader birliği yaptığı, senelerce barış içinde bir arada yaşadığı Ermeni milletinin kahir ekseriyeti, 20. yüzyıl başlarında yaşanan acı verici gelişmeler sebebiyle, yüzlerce yıl yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalmış ve bu olayın travmatik etkisi günümüze kadar sürmüştür. Anadolu topraklarının aslî unsurlarından olan Ermenilerden geriye, kala kala bir avuç insan kalmıştır. Tiyatrodan sinemaya, mimariden edebiyata, tarihten bilime ve hatta devlet idaresine kadar uzanan geniş bir yelpazede ülkeye katkı sağlamış olan Ermeni milletinden geriye, günümüzde artık yoğunluklu olarak İstanbul'da yaşayan küçük bir topluluk kalmıştır. Bu eser, araştırmacı-yazar Levon Panos Dabağyan'ın Türkiye Ermenileri üzerine yıllardır süren titiz araştırmalarının ürünü olan eserlerin sonuncusudur. Bu zamana kadar isim sahibi, herkesçe tanınan ünlü Ermeni simaları bizlere tanıtan yazar, bu eserinde sıradan Ermenileri ve onların gündelik hayat içinde yaşadığı duyguları, mutlulukları, hüzünleri, çelişkileri, sıkıntıları... konu ediniyor; Kumkapı, Yenikapı, Gedikpaşa, Kurtuluş, Beyazıt, Yeşilköy, Taksim... gibi İstanbul'un kadim semtlerinde sıradan insanların hayatlarını, ağırlıklı olarak Ermenileri, bugünün insanına anlatıyor.
Türklerin Anadolu topraklarına adım attığı ilk andan itibaren kader birliği yaptığı, senelerce barış içinde bir arada yaşadığı Ermeni milletinin kahir ekseriyeti, 20. yüzyıl başlarında yaşanan acı verici gelişmeler sebebiyle, yüzlerce yıl yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalmış ve bu olayın travmatik etkisi günümüze kadar sürmüştür. Anadolu topraklarının aslî unsurlarından olan Ermenilerden geriye, kala kala bir avuç insan kalmıştır. Tiyatrodan sinemaya, mimariden edebiyata, tarihten bilime ve hatta devlet idaresine kadar uzanan geniş bir yelpazede ülkeye katkı sağlamış olan Ermeni milletinden geriye, günümüzde artık yoğunluklu olarak İstanbul'da yaşayan küçük bir topluluk kalmıştır. Bu eser, araştırmacı-yazar Levon Panos Dabağyan'ın Türkiye Ermenileri üzerine yıllardır süren titiz araştırmalarının ürünü olan eserlerin sonuncusudur. Bu zamana kadar isim sahibi, herkesçe tanınan ünlü Ermeni simaları bizlere tanıtan yazar, bu eserinde sıradan Ermenileri ve onların gündelik hayat içinde yaşadığı duyguları, mutlulukları, hüzünleri, çelişkileri, sıkıntıları... konu ediniyor; Kumkapı, Yenikapı, Gedikpaşa, Kurtuluş, Beyazıt, Yeşilköy, Taksim... gibi İstanbul'un kadim semtlerinde sıradan insanların hayatlarını, ağırlıklı olarak Ermenileri, bugünün insanına anlatıyor.