“Ne affedilmez, biliyor musun? Asla affedilmeyecek eylemlerimiz neler, biliyor musun? Kimsenin görmedikleri. Tanrının bile görmedikleri. Failler işledikleri suçları kendilerinden ve başkalarından kelimelerle gizliyor. Kurbanlarına adlar veriyorlar. Onları yaftalıyorlar. Öykülerini tekrarlayıp duruyorlar. İblis kelimelerle çalışıyor. Başka bir şeye ihtiyacı yok. Kelimeler dilin, ağzın, ses tellerinin masumAne faaliyetleri. İnsanlar konuşarak iblisleşiyor. Kelimeler ve sayılar, işledikleri cürümleri gizliyor, ki o cürümler unutulsun. Unutulan, affedilmiş demektir. Zihne nakşolan affetmez. Tanrım, bizi affetme. Bizi affedilmez kıl, ki asla unutmayalım.” John Berger, Goya'nın Son Portresi oyunundan.
“Ne affedilmez, biliyor musun? Asla affedilmeyecek eylemlerimiz neler, biliyor musun? Kimsenin görmedikleri. Tanrının bile görmedikleri. Failler işledikleri suçları kendilerinden ve başkalarından kelimelerle gizliyor. Kurbanlarına adlar veriyorlar. Onları yaftalıyorlar. Öykülerini tekrarlayıp duruyorlar. İblis kelimelerle çalışıyor. Başka bir şeye ihtiyacı yok. Kelimeler dilin, ağzın, ses tellerinin masumAne faaliyetleri. İnsanlar konuşarak iblisleşiyor. Kelimeler ve sayılar, işledikleri cürümleri gizliyor, ki o cürümler unutulsun. Unutulan, affedilmiş demektir. Zihne nakşolan affetmez. Tanrım, bizi affetme. Bizi affedilmez kıl, ki asla unutmayalım.” John Berger, Goya'nın Son Portresi oyunundan.