Kozmopolit bir liman kenti olan Osmanlı dönemi İzmir'i; 15. Yüzyıldan itibaren, Sefarad yoğun bir Yahudi Cemaatine de ev sahipliği yapmıştır. Bu süreçte, Yahudiler İspanya'dan getirdikleri kültürleri, yaşam biçimleri ve mimari eserleri ile kentte izler bırakmışlardır. Bu çalışma kapsamında, Yahudi Cemaatinin o dönemki yaşantısı ve mimari anlayışı; kent ölçeğinde mahalle örgütlenmesi, tekil yapı ölçeğinde Sinagog ve konut (Kortijolar) mimarisi üzerinden tariflenmektedir.
Burada okuyucuları ile buluşmakta olan bu kitap İzmir kenti Yahudi cemaatlerinin tarih içinde dönüşümlerini ve bunların mimariye yansımaları üzerine odaklanmaktadır. DR. Mine Tanaç'ın bu araştırması İzmir'in kültürel mozaiği içinde önemli bir unsur olan bu etnik ve dini grubun kent tarihi çerçevesinde gelişimini ayrıntılı olarak ve özgün bir akademik çalışmanın sonuçlarını geniş kitleler ile paylaşarak sunmaktadır.
Mine Tanaç bilimsel araştırmalarına dayandırıp ele aldığı bu kitabında bir alt kültür olarak sefarad sisteminin sinagog mimarisi açısından anlamını ve dışa vuruşunu inceleyerek oldukça önemli bir denemeyi yapıtlaştırmıştır.
Kozmopolit bir liman kenti olan Osmanlı dönemi İzmir'i; 15. Yüzyıldan itibaren, Sefarad yoğun bir Yahudi Cemaatine de ev sahipliği yapmıştır. Bu süreçte, Yahudiler İspanya'dan getirdikleri kültürleri, yaşam biçimleri ve mimari eserleri ile kentte izler bırakmışlardır. Bu çalışma kapsamında, Yahudi Cemaatinin o dönemki yaşantısı ve mimari anlayışı; kent ölçeğinde mahalle örgütlenmesi, tekil yapı ölçeğinde Sinagog ve konut (Kortijolar) mimarisi üzerinden tariflenmektedir.
Burada okuyucuları ile buluşmakta olan bu kitap İzmir kenti Yahudi cemaatlerinin tarih içinde dönüşümlerini ve bunların mimariye yansımaları üzerine odaklanmaktadır. DR. Mine Tanaç'ın bu araştırması İzmir'in kültürel mozaiği içinde önemli bir unsur olan bu etnik ve dini grubun kent tarihi çerçevesinde gelişimini ayrıntılı olarak ve özgün bir akademik çalışmanın sonuçlarını geniş kitleler ile paylaşarak sunmaktadır.
Mine Tanaç bilimsel araştırmalarına dayandırıp ele aldığı bu kitabında bir alt kültür olarak sefarad sisteminin sinagog mimarisi açısından anlamını ve dışa vuruşunu inceleyerek oldukça önemli bir denemeyi yapıtlaştırmıştır.