Bu kitap, bir yabancı diplomatin Osmanlı Türkiyesi'nde üç yıllık gözlemlerinden oluşuyor. İçinde tarih var, coğrafya var. Sosyoloji, sosyal antropoloji, siyaset bilimi, kamu yönetimi, tarım, sanayi, ticaret, uluslararası ilişkiler ile ilgili bilgiler, çözümlemeler, görüşler ve değerlendirmeler var.
Ama ilk merak ettiğimiz şey, hakkımızda iyi mi kötü mü yazdığı. Bize nasıl baktığı, bizi nasıl gördüğü: Mikroskop altında bir böcek türü incelercesine bir Doğabilimci tavrıyla çirkinliklerimizi, alaycı bir üslupla, abartarak mı sergilemiş, aktarmış; yoksa bizim esasen herkesten üstün (!) olan manevi değerlerimizi, güçlü ve adaletli, yönetim sistemimizi medhüsena ve hayranlık ile mi nakletmiş?
Bu kitap, bir yabancı diplomatin Osmanlı Türkiyesi'nde üç yıllık gözlemlerinden oluşuyor. İçinde tarih var, coğrafya var. Sosyoloji, sosyal antropoloji, siyaset bilimi, kamu yönetimi, tarım, sanayi, ticaret, uluslararası ilişkiler ile ilgili bilgiler, çözümlemeler, görüşler ve değerlendirmeler var.
Ama ilk merak ettiğimiz şey, hakkımızda iyi mi kötü mü yazdığı. Bize nasıl baktığı, bizi nasıl gördüğü: Mikroskop altında bir böcek türü incelercesine bir Doğabilimci tavrıyla çirkinliklerimizi, alaycı bir üslupla, abartarak mı sergilemiş, aktarmış; yoksa bizim esasen herkesten üstün (!) olan manevi değerlerimizi, güçlü ve adaletli, yönetim sistemimizi medhüsena ve hayranlık ile mi nakletmiş?