Namlı bir jigolonun ölümüyle İstanbul'un alternatif finans sektörü karışınca, Audrey Hepburn alter egolu delikanlı kahramanımız gerçek katili bulmak için tutucu varoşlarla görkemli Boğaz yalılarına uzanan bir maceranın içine giriyor.
Söyleyecek çok şeyi vardı ama benim ne bildiğimi bilmiyordu. Doğrudan lafı ortaya attım.
"Jigololuk yapıyormuş" dedim.
"Hah ağzına sağlık," dedi. "Bak sen de biliyormuşsun. Duyulmuş işte."
Başlangıçta 'siz' olan hitabı, yol uzayınca 'sen'e dönüşüvermişti. Hiç sevmem ama...
"Yakışıklı oğlan ya, yaşlı bayanları, eşcinselleri parayla memnun ediyordu."
Namlı bir jigolonun ölümüyle İstanbul'un alternatif finans sektörü karışınca, Audrey Hepburn alter egolu delikanlı kahramanımız gerçek katili bulmak için tutucu varoşlarla görkemli Boğaz yalılarına uzanan bir maceranın içine giriyor.
Söyleyecek çok şeyi vardı ama benim ne bildiğimi bilmiyordu. Doğrudan lafı ortaya attım.
"Jigololuk yapıyormuş" dedim.
"Hah ağzına sağlık," dedi. "Bak sen de biliyormuşsun. Duyulmuş işte."
Başlangıçta 'siz' olan hitabı, yol uzayınca 'sen'e dönüşüvermişti. Hiç sevmem ama...
"Yakışıklı oğlan ya, yaşlı bayanları, eşcinselleri parayla memnun ediyordu."