Kadının Evlilikteki Hakları Kur'an, Sünnet, Fıkıh Bağlamında

Stok Kodu:
9786058916074
Boyut:
14.50x21.50
Sayfa Sayısı:
270
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9786058916074
582239
Kadının Evlilikteki Hakları
Kadının Evlilikteki Hakları Kur'an, Sünnet, Fıkıh Bağlamında
25.00

Ailede sevgi, tıpkı yeme ve içmeye olan bir ihtiyaç gibidir. Sevgi, Allah'ın en önemli ve olmazsa olmaz nimetlerinden biridir. Sevgi, yokluğunda bunalım yaratabilecek ve onu elde etme uğruna birçok gğnah yollara sapılabilecek bir duygudur. Bu bağlamda ayette de "İçinizden, kendileriyle rahatlayacağınız eşler yaratıp; aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, onun varlığının belgelerindendir..." (30/Rum, 21) buyrulmaktadır. Eşler ise bu sevgi ihtiyacını birbirlerinden alamamaları yüzünden acı çekmektedir. Eşiyle ordan burdan konuşmak, dinlenilmesini istemek, sevgi ve saygıya dayalı nitelik bir beraberlik arzu etmek kadın için bir haktır. Yaprığı işler karşılığında kocasından takdir görmek, kıymetinin bilinmesini istemek, kadının en çok yerine getirilmesini talep ettiği haklardandır. Aslında, bunlar karşılıklı karı kocanın birbirine göstermesi gereken müşterek hakalrdır.

Sahih rivayetlerde bildirildiğine göre; Hz. Peygamber sevgiye değer vermekte, başkalarına da eşini sevdiğini söylemekten çekinmemektedir. Günümüzde kadınların büyük bir çoğunluğu kocalarının ilgisizliğinden yakınmaktadır. Halbuki, Hz. Peygamber'in erkeğin karısını ihmal edecek kadar yoğunlaşmasını ibadet için bile hoş görmediği nakledilmektedir. Bu meyanda, bir kimsenin ailesi için harcadığı parayı ve gayreti en yüksek sevap olarak görmekte ve kişinin hanımının ağzına koyduğu lokmadan bile mükafat elde edeceğini söylemektedir.

İnsanları birbirine nezaket içerisinde hitap etmeye çağıran o yüce şahsiyet, kadınları kırılacak bir cam kadar nazik görmekte, kadınların vasıta kullanmalarını takdirle karşılamakta, hatta karısının rahat etmesi için bineğine örtü serip, binmesi için dizini basamak olarak kullandırmaktadır. Zaman zaman eşinin kendi dünyasında rahatlamasına ve eğlenmesine yardımcı olmaktadır. Birlikte yemek davetlerine katılmak, onsuz tadını alamadığı için eşinin davet edilmediği yere gitmek istememek, birlikte şakalaşıp gülmek, eğlenmek ve düğünleri eğlence sebebi saymak hep bu nitelikli özelliklere sahip Hz. Peyagmber'in hayatındaki görüntülerdir. İşte Hz. Aişe bu özelliklere sahip olan bir eşle evli olmakla en bahtlı kadının kendisi olduğunu açıkça itiraf etmektedir. Bunlar olmadığı takdirde diğer bütün maddi imkanlara sahip olmanın ne önemi vardır?

Buhari ve Müslim'in "Sahih"lerinde bulunan ve örnek olmak üzere sadece bir kısmını verdiğimiz bu rivayetler; asırlardır kıymeti bilinmeyen ve her çağda değişik kisveler altında horlanıp ezilen kadına İslam'ın verdiği değeri göstermektedir. Unutulmamalıdır ki, bu davranış biçimi o yüce insanın "Kadınlara güzel muamele edin..." (Nisa, 19) ayetine fiili olarak getirdiği yorumun sadece bir kesitinden ibarettir."

Ailede sevgi, tıpkı yeme ve içmeye olan bir ihtiyaç gibidir. Sevgi, Allah'ın en önemli ve olmazsa olmaz nimetlerinden biridir. Sevgi, yokluğunda bunalım yaratabilecek ve onu elde etme uğruna birçok gğnah yollara sapılabilecek bir duygudur. Bu bağlamda ayette de "İçinizden, kendileriyle rahatlayacağınız eşler yaratıp; aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, onun varlığının belgelerindendir..." (30/Rum, 21) buyrulmaktadır. Eşler ise bu sevgi ihtiyacını birbirlerinden alamamaları yüzünden acı çekmektedir. Eşiyle ordan burdan konuşmak, dinlenilmesini istemek, sevgi ve saygıya dayalı nitelik bir beraberlik arzu etmek kadın için bir haktır. Yaprığı işler karşılığında kocasından takdir görmek, kıymetinin bilinmesini istemek, kadının en çok yerine getirilmesini talep ettiği haklardandır. Aslında, bunlar karşılıklı karı kocanın birbirine göstermesi gereken müşterek hakalrdır.

Sahih rivayetlerde bildirildiğine göre; Hz. Peygamber sevgiye değer vermekte, başkalarına da eşini sevdiğini söylemekten çekinmemektedir. Günümüzde kadınların büyük bir çoğunluğu kocalarının ilgisizliğinden yakınmaktadır. Halbuki, Hz. Peygamber'in erkeğin karısını ihmal edecek kadar yoğunlaşmasını ibadet için bile hoş görmediği nakledilmektedir. Bu meyanda, bir kimsenin ailesi için harcadığı parayı ve gayreti en yüksek sevap olarak görmekte ve kişinin hanımının ağzına koyduğu lokmadan bile mükafat elde edeceğini söylemektedir.

İnsanları birbirine nezaket içerisinde hitap etmeye çağıran o yüce şahsiyet, kadınları kırılacak bir cam kadar nazik görmekte, kadınların vasıta kullanmalarını takdirle karşılamakta, hatta karısının rahat etmesi için bineğine örtü serip, binmesi için dizini basamak olarak kullandırmaktadır. Zaman zaman eşinin kendi dünyasında rahatlamasına ve eğlenmesine yardımcı olmaktadır. Birlikte yemek davetlerine katılmak, onsuz tadını alamadığı için eşinin davet edilmediği yere gitmek istememek, birlikte şakalaşıp gülmek, eğlenmek ve düğünleri eğlence sebebi saymak hep bu nitelikli özelliklere sahip Hz. Peyagmber'in hayatındaki görüntülerdir. İşte Hz. Aişe bu özelliklere sahip olan bir eşle evli olmakla en bahtlı kadının kendisi olduğunu açıkça itiraf etmektedir. Bunlar olmadığı takdirde diğer bütün maddi imkanlara sahip olmanın ne önemi vardır?

Buhari ve Müslim'in "Sahih"lerinde bulunan ve örnek olmak üzere sadece bir kısmını verdiğimiz bu rivayetler; asırlardır kıymeti bilinmeyen ve her çağda değişik kisveler altında horlanıp ezilen kadına İslam'ın verdiği değeri göstermektedir. Unutulmamalıdır ki, bu davranış biçimi o yüce insanın "Kadınlara güzel muamele edin..." (Nisa, 19) ayetine fiili olarak getirdiği yorumun sadece bir kesitinden ibarettir."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat