Kadın ölü kocasının üzerine uzandı ve seslendi çocuklarına: “Gelin yavrularım, gelin! Babanızın ölü bedenini diri bedenlerinizle örtün. Çağırın, durmadan çağırın; babanızın ruhu dönsün diye bedenine.”
Şimdi, karşımda durmuş beni dinlerken aslında, seninle değil de arada bir senin suretine bürünen kendi görüntümle konuştuğumu, onunla çelişkileri mi, hayallerimi yaşadıklarımı ve dile getiremediğim düşüncelerimi tartıştığımı fark ediyorum.Ve ansızın o korkunç gerçeği görüyorum: İnsan, hayatı boyunca hep kendisiyle konuşup durmuş.
“Kafamdaki Bitler” bir adamın hezeyanlarını, sevinçlerini, fantezilerini, yaşama dair görüşlerini anlatmıyor sadece; insan insan olmakla alakalı özelliklerini okurun gözüne çomak gibi sokan, bir solukta okunacak derinlikli bir kitap.
Kadın ölü kocasının üzerine uzandı ve seslendi çocuklarına: “Gelin yavrularım, gelin! Babanızın ölü bedenini diri bedenlerinizle örtün. Çağırın, durmadan çağırın; babanızın ruhu dönsün diye bedenine.”
Şimdi, karşımda durmuş beni dinlerken aslında, seninle değil de arada bir senin suretine bürünen kendi görüntümle konuştuğumu, onunla çelişkileri mi, hayallerimi yaşadıklarımı ve dile getiremediğim düşüncelerimi tartıştığımı fark ediyorum.Ve ansızın o korkunç gerçeği görüyorum: İnsan, hayatı boyunca hep kendisiyle konuşup durmuş.
“Kafamdaki Bitler” bir adamın hezeyanlarını, sevinçlerini, fantezilerini, yaşama dair görüşlerini anlatmıyor sadece; insan insan olmakla alakalı özelliklerini okurun gözüne çomak gibi sokan, bir solukta okunacak derinlikli bir kitap.