İnsanoğlu; kalbini, cismanî ve nefsânî kirlerden takva ile arındırıp huzur halini yaşadıkça, yüce bir tefekkür ufkunda ve idrak derinliğinde merhaleler kateder. Gördüğü her şeyde kalbi, ona Allah'ı hatırlatır ve Allâh'a olan bağlılık ve dostluğu ziyadeleşir. Böyle bir tefekkür, ne güzel bir îmân anahtarı olur. Bu kıvamdaki bir insan için; bu cihan, muhteşem bir mektep ve gerçek bir imtihan dershânesidir.
Zerreden kürreye her şey; ilahî azamet tecellîsi, kudret akışları ve mûtena nakışlardır. Ziya Paşa bu ilâhî manzûmeyi ne güzel ifade eder: Bin dersi maarif okunur her varakında, Ya Rab ne güzel mekteb olur mektebi alem! "Bu kainat kitabının her bir yaprağında mârifet ilminin sır ve hikmet tecellîlerinden binlerce hakikat dersi okunur. Ya Rabbî! Bu cihan, tefekkür deryasına dalanlar ve ilâhî vitrinleri seyrederek ibret alanlar için ne güzel bir mekteptir."
İnsanoğlu; kalbini, cismanî ve nefsânî kirlerden takva ile arındırıp huzur halini yaşadıkça, yüce bir tefekkür ufkunda ve idrak derinliğinde merhaleler kateder. Gördüğü her şeyde kalbi, ona Allah'ı hatırlatır ve Allâh'a olan bağlılık ve dostluğu ziyadeleşir. Böyle bir tefekkür, ne güzel bir îmân anahtarı olur. Bu kıvamdaki bir insan için; bu cihan, muhteşem bir mektep ve gerçek bir imtihan dershânesidir.
Zerreden kürreye her şey; ilahî azamet tecellîsi, kudret akışları ve mûtena nakışlardır. Ziya Paşa bu ilâhî manzûmeyi ne güzel ifade eder: Bin dersi maarif okunur her varakında, Ya Rab ne güzel mekteb olur mektebi alem! "Bu kainat kitabının her bir yaprağında mârifet ilminin sır ve hikmet tecellîlerinden binlerce hakikat dersi okunur. Ya Rabbî! Bu cihan, tefekkür deryasına dalanlar ve ilâhî vitrinleri seyrederek ibret alanlar için ne güzel bir mekteptir."