“Gözyaşlarımdan sel olacak, toprak ıslanacak, yeşerecek, bahar gelecek, ıstıraptan mutluluk doğacakmış. Ne bileydim…”
Ülkü Burhan, Kalbim Sana Emanet'te cumhuriyetin kuruluşuna omuz veren bir kadının, Maide'nin hikâyesini anlatıyor. Maide, Cumhuriyet ışığıyla aydınlanmış idealist bir öğretmen. 1950'li yılların çalkantısında, ailesinin geçimini üstlenmek zorunda kalmış ve bu yüzden aşkı hep ertelenmiş genç bir kadın. Zaman, onunla beraber hepimizi kulağına “aşkın kimsenin sözüne kulak asmadığını ve ördüğümüz duvarları önemsemediğini” fısıldayacak.
Ülkü Burhan, mektup satırlarına sığınmış bir aşkı ve dönemin Türkiye'sinin hüzünlü portresini yalın bir dil, etkileyici bir anlatımla sunuyor.
“Gözyaşlarımdan sel olacak, toprak ıslanacak, yeşerecek, bahar gelecek, ıstıraptan mutluluk doğacakmış. Ne bileydim…”
Ülkü Burhan, Kalbim Sana Emanet'te cumhuriyetin kuruluşuna omuz veren bir kadının, Maide'nin hikâyesini anlatıyor. Maide, Cumhuriyet ışığıyla aydınlanmış idealist bir öğretmen. 1950'li yılların çalkantısında, ailesinin geçimini üstlenmek zorunda kalmış ve bu yüzden aşkı hep ertelenmiş genç bir kadın. Zaman, onunla beraber hepimizi kulağına “aşkın kimsenin sözüne kulak asmadığını ve ördüğümüz duvarları önemsemediğini” fısıldayacak.
Ülkü Burhan, mektup satırlarına sığınmış bir aşkı ve dönemin Türkiye'sinin hüzünlü portresini yalın bir dil, etkileyici bir anlatımla sunuyor.