“Kalpler, ancak şiirin gökte çırpınan güzel sesiyle uyanabilir!”
Unutulmuş kış gecelerinde üşüyen ellerimi, ruhunun cemali uğruna kalbinle tut ki bedenime derin derin aksetsin sıcaklığı. Öylece ısınsın zalim kış mevsiminin donuk bakışlarında. Küçücük ellerin… Ah o küçücük ellerin ne kadar da maharetliymiş. Ezelden beri “Kalbimin Nakkaşı” olup yüzümü güzelliğiyle süslemiş, bakışlarımı kibarca dokuya dokuya renklendirip yalnızca sana baksın diye işlemiş. Biliyorum, senin aşk ateşinin denizinde olgunlaşmış bir semender olduğumu. Her saniye, her dakika, belki de her saat başı yâdıma düşüp güller içinde taht kurduğunu biliyorum. Bu tahtın kıymetini ancak ve ancak sen anlarsın, ey kışımı bahara çeviren gönüldaşım, ey gül yüzünden aşk kokusu saçan sevgilim! Bu âlem hasret dolu yolculuğun sonundaki sadıkane yüreğimizin kavuşmasına şahit olsun. Şahit olsun ki kalemimin mürekkebini senden başkasına akıtmayacağım. Ey benim en kıymetlim! Hangi rüzgâr yüzüme çarparsa çarpsın, senin şiir kokan bedenini kalbime işlemeden, beni sarhoş etmeden yanımdan uzaklaşmasın. Beni benden alsın karanlıkları yararak aydınlatan güzel gözlerin. Sen, ister yanımda ol ister benden çok uzakta. Senin için yazıp söylediğim bir şarkı var, sadece nakarat kısımları kelepçelenmiş dudağımda. Şimdi kulağını dört aç ve en güzel şarkımı dinle! Ben seni her şeyden çok seviyorum! Ben seni her şeyden çok seviyorum! Ben seni her şeyden çok seviyorum!
“Aşk uğruna sefere çıkan beyhude bir ölümün baharını yaşar.”
“Kalpler, ancak şiirin gökte çırpınan güzel sesiyle uyanabilir!”
Unutulmuş kış gecelerinde üşüyen ellerimi, ruhunun cemali uğruna kalbinle tut ki bedenime derin derin aksetsin sıcaklığı. Öylece ısınsın zalim kış mevsiminin donuk bakışlarında. Küçücük ellerin… Ah o küçücük ellerin ne kadar da maharetliymiş. Ezelden beri “Kalbimin Nakkaşı” olup yüzümü güzelliğiyle süslemiş, bakışlarımı kibarca dokuya dokuya renklendirip yalnızca sana baksın diye işlemiş. Biliyorum, senin aşk ateşinin denizinde olgunlaşmış bir semender olduğumu. Her saniye, her dakika, belki de her saat başı yâdıma düşüp güller içinde taht kurduğunu biliyorum. Bu tahtın kıymetini ancak ve ancak sen anlarsın, ey kışımı bahara çeviren gönüldaşım, ey gül yüzünden aşk kokusu saçan sevgilim! Bu âlem hasret dolu yolculuğun sonundaki sadıkane yüreğimizin kavuşmasına şahit olsun. Şahit olsun ki kalemimin mürekkebini senden başkasına akıtmayacağım. Ey benim en kıymetlim! Hangi rüzgâr yüzüme çarparsa çarpsın, senin şiir kokan bedenini kalbime işlemeden, beni sarhoş etmeden yanımdan uzaklaşmasın. Beni benden alsın karanlıkları yararak aydınlatan güzel gözlerin. Sen, ister yanımda ol ister benden çok uzakta. Senin için yazıp söylediğim bir şarkı var, sadece nakarat kısımları kelepçelenmiş dudağımda. Şimdi kulağını dört aç ve en güzel şarkımı dinle! Ben seni her şeyden çok seviyorum! Ben seni her şeyden çok seviyorum! Ben seni her şeyden çok seviyorum!
“Aşk uğruna sefere çıkan beyhude bir ölümün baharını yaşar.”