"Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi", Time'ın "Beckett'den beri çağdaş yazının en büyük adı" diye nitelendirdiği Handke'nin en önemli yapıtlarından biridir. Bir tek sözcükle tanımlamak gerekirse, dille dünya arasındaki "boş"luğun romanıdır. Metin, Batı toplumlarında yaşayan "uygar" insanların ilişkisinin (=ilişkisizliğinin) yarattığı "boş"luğun "özgürleştirici" ve "öldürücü" boyutları üzerine kuruludur. Romanı edebiyat estetiği açısından farklı kılan yan, Handke'nin dile olağanüstü bir önem vererek "boş"luğun üslubunu yaratmış olmasıdır. Klasik romanlardaki tip yoktur... Metinde, kalecinin penaltı anında duyduğu endişenin bütün bir hayata yayılmasından duyulan tedirginlik ve dilin ilişki kurmadaki eksikliği büyük bir başarıyla işlenir...
"Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi", Time'ın "Beckett'den beri çağdaş yazının en büyük adı" diye nitelendirdiği Handke'nin en önemli yapıtlarından biridir. Bir tek sözcükle tanımlamak gerekirse, dille dünya arasındaki "boş"luğun romanıdır. Metin, Batı toplumlarında yaşayan "uygar" insanların ilişkisinin (=ilişkisizliğinin) yarattığı "boş"luğun "özgürleştirici" ve "öldürücü" boyutları üzerine kuruludur. Romanı edebiyat estetiği açısından farklı kılan yan, Handke'nin dile olağanüstü bir önem vererek "boş"luğun üslubunu yaratmış olmasıdır. Klasik romanlardaki tip yoktur... Metinde, kalecinin penaltı anında duyduğu endişenin bütün bir hayata yayılmasından duyulan tedirginlik ve dilin ilişki kurmadaki eksikliği büyük bir başarıyla işlenir...