Türk genci inkılapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Rejimi ve inkılapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, "bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır" demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır.
Polis gelecektir. Asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç "polis henüz inkılap ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu mahkum edecektir.
Yine düşünecek "demek, adliyeyi de islah etmek rejime göre düzenlemek lazım!"
Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayırılmasını istemeyecek.
Demek ki "ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de beni vazifemdir. İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
- Mustafa Kemal Atatürk
Türk genci inkılapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Rejimi ve inkılapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, "bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır" demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır.
Polis gelecektir. Asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç "polis henüz inkılap ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu mahkum edecektir.
Yine düşünecek "demek, adliyeyi de islah etmek rejime göre düzenlemek lazım!"
Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayırılmasını istemeyecek.
Demek ki "ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de beni vazifemdir. İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
- Mustafa Kemal Atatürk