Bazen küçük rahatsızlıklar ediniriz. Kalbimiz, hiç neden yokken gereğinden hızlı atar örneğin; durup dururken yemekleri yutmakta zorlanırız ve her günkü gibi yürürken adımlarımızı düşünmeye başladığımızda ayaklarımız birbirine dolanır. Tüm bunlar zorlandığımızı gösterir ya da yolun düzgün olmadığını. Aslında yürümek ve o ağır, puslu tepeye tırmanmak istemediğimizi. Tepeler ve uçurumlar, sanki bizi bir eksiklik duygusundan korumak için vardır. Sibel K. Türker, yaşadığı çevrede sıkışıp kalmış, yine de bir yol, bir geçit, bir ışık aramaktan vazgeçmemiş insanların öykülerini anlatıyor KalpYazan'da. Okurun zihninde buruk bir tadın yanında birbirinden çetrefil sorular bırakan öyküler bunlar. Mutluluk tanımlanabilir mi? İnsan bir gün acı çekmeyi özleyebilir, ya da sahici bir acı hissine talip olabilir mi? Ve yaşamda ilerisi için umutlu olmak adına bir belirti var mıdır? KalpYazan, okuduktan sonra çevrenizle paylaşmak isteyeceğiniz türden bir kitap.
Bazen küçük rahatsızlıklar ediniriz. Kalbimiz, hiç neden yokken gereğinden hızlı atar örneğin; durup dururken yemekleri yutmakta zorlanırız ve her günkü gibi yürürken adımlarımızı düşünmeye başladığımızda ayaklarımız birbirine dolanır. Tüm bunlar zorlandığımızı gösterir ya da yolun düzgün olmadığını. Aslında yürümek ve o ağır, puslu tepeye tırmanmak istemediğimizi. Tepeler ve uçurumlar, sanki bizi bir eksiklik duygusundan korumak için vardır. Sibel K. Türker, yaşadığı çevrede sıkışıp kalmış, yine de bir yol, bir geçit, bir ışık aramaktan vazgeçmemiş insanların öykülerini anlatıyor KalpYazan'da. Okurun zihninde buruk bir tadın yanında birbirinden çetrefil sorular bırakan öyküler bunlar. Mutluluk tanımlanabilir mi? İnsan bir gün acı çekmeyi özleyebilir, ya da sahici bir acı hissine talip olabilir mi? Ve yaşamda ilerisi için umutlu olmak adına bir belirti var mıdır? KalpYazan, okuduktan sonra çevrenizle paylaşmak isteyeceğiniz türden bir kitap.