"Maksadımız üzüm yemek"
Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Müslüman elinden ve dilinden insanlara zarar vermeyen ki idir" buyurarak bizim hayatımıza yönvermiştir. Biz elimizle yaptıklarımızla, ürettiklerimizle, yazdıklarımızla başkasına zarar veremeyiz. Açtığımız fabrikanın bacasından çıkan dumanla dereye dökülen atıkla başka insanlara zarar vermeyeceğimiz gibi ürettiğimiz elbiseyle yetişdirdiğimiz tavukla ve domatesle insanlara zarar veremeyiz. 20. yüzyıl kapitalist çağı; insanların suniliğe, zararlı gıdalar üretmeye ve tüketmeye sevketmiştir.
Aklı selim sahibi bilim adamları Dünya çapında bu gidişata dur demek için kolları sıvamıştır. Doğal gıdalar tüm ülkelerde rağbet görmektedir. Yakın gelecekte, sağlığı korumaya yönelik gıdalar yani ilaç gibi gıdalar zararlı gıdalara tercih edilecektir. Biz bu kitapta alternatif gübrelere zirai ilaçlara tohumlara yer verdik.
Dünya'da herşey doğal fıtrat üzeri yaratılmıştır. Doğallıktan uzaklaştıkça sağlığımız tehlikeye girer. Değişen Dünyada müslümanlar fikir ve projeler üretmek zorundadırlar. Doğal tarımı AB standartlarına göre üretmek yerine, kendi tarihimize, bilimimize göre üretip Avrupayı ortaçağ karanlığından kurtardığımız gibi; Şimdi tüm dünyayı kanserojen gıdalardan da kurtarmalıyız. Fabrika atıkları, kimyasal gübreler, hormonlar, GDO'lu tohumlar, zirai ilaçlar ve kimyasal gıda katkı malzemeleri hayatımızı tehdit etmektedir.
Bunlar bataklığın sivrisinek ürettiği gibi kanser üretmektedir. Bunların yerine doğal alternatifler bulmak zorundayız. Hergün 4 gr çörekotu yiyerek kanserojen gıdalardan bir nebze korunabiliriz. Ülkemizin geleceği (sağlığı, ekonomisi...) güvenilir üreticilerin ve tüccarların elindedir.
"Maksadımız üzüm yemek"
Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Müslüman elinden ve dilinden insanlara zarar vermeyen ki idir" buyurarak bizim hayatımıza yönvermiştir. Biz elimizle yaptıklarımızla, ürettiklerimizle, yazdıklarımızla başkasına zarar veremeyiz. Açtığımız fabrikanın bacasından çıkan dumanla dereye dökülen atıkla başka insanlara zarar vermeyeceğimiz gibi ürettiğimiz elbiseyle yetişdirdiğimiz tavukla ve domatesle insanlara zarar veremeyiz. 20. yüzyıl kapitalist çağı; insanların suniliğe, zararlı gıdalar üretmeye ve tüketmeye sevketmiştir.
Aklı selim sahibi bilim adamları Dünya çapında bu gidişata dur demek için kolları sıvamıştır. Doğal gıdalar tüm ülkelerde rağbet görmektedir. Yakın gelecekte, sağlığı korumaya yönelik gıdalar yani ilaç gibi gıdalar zararlı gıdalara tercih edilecektir. Biz bu kitapta alternatif gübrelere zirai ilaçlara tohumlara yer verdik.
Dünya'da herşey doğal fıtrat üzeri yaratılmıştır. Doğallıktan uzaklaştıkça sağlığımız tehlikeye girer. Değişen Dünyada müslümanlar fikir ve projeler üretmek zorundadırlar. Doğal tarımı AB standartlarına göre üretmek yerine, kendi tarihimize, bilimimize göre üretip Avrupayı ortaçağ karanlığından kurtardığımız gibi; Şimdi tüm dünyayı kanserojen gıdalardan da kurtarmalıyız. Fabrika atıkları, kimyasal gübreler, hormonlar, GDO'lu tohumlar, zirai ilaçlar ve kimyasal gıda katkı malzemeleri hayatımızı tehdit etmektedir.
Bunlar bataklığın sivrisinek ürettiği gibi kanser üretmektedir. Bunların yerine doğal alternatifler bulmak zorundayız. Hergün 4 gr çörekotu yiyerek kanserojen gıdalardan bir nebze korunabiliriz. Ülkemizin geleceği (sağlığı, ekonomisi...) güvenilir üreticilerin ve tüccarların elindedir.
