Kapitalizm ahlaki midir? Kapitalizmin insanın insana yapabilecekleri konusunda özgürleştirici bir tarafı olduğu düşünülürse, bu potansiyeli kısıtlayıcı bir işlevi olan ahlakla çeliştiği varsayılır. Öyle midir hakikaten? Marksist bir geçmişi olan Fransız filozof André Comte-Sponville, üniversitelerde düzenlenen konferanslarda yaptığı konuşmaları topladığı bu kitapta, biraz da kışkırtıcı bir üslupla, kapitalizmin ahlaklı bir ekonomik sistem olup olmadığını tartışıyor. Bunu yaparken, amacını da "bireyin görüşünü netleştirmesi, kararlarını vermesi, kısacası bugünün dünyasının dayattığı çeşitli güçlüklere karşı profesyonel, ahlaki ve siyasi sorumluluklarını üstlenmesi gibi konularda yardım etmek," diye ortaya koyuyor. Tartışma esasına göre, Comte-Sponville derdini anlattıktan sonra, ikinci bölümde soruları alıyor ve bunları tek tek cevaplıyor. Elinizdeki nüshanın, Comte-Sponville'in kitabın ilk baskısına gelen eleştirilere verdiği cevaplarla genişletildiğini de eklemek gerek. Dolayısıyla yazarın mizahi ve kışkırtıcı üslubuyla yer yer provoke ettiği karşı görüşün de sesini duyabildiğimiz, akıcı, düşündürücü ve bilgilendirici bir eser çıkıyor ortaya.
Kapitalizm ahlaki midir? Kapitalizmin insanın insana yapabilecekleri konusunda özgürleştirici bir tarafı olduğu düşünülürse, bu potansiyeli kısıtlayıcı bir işlevi olan ahlakla çeliştiği varsayılır. Öyle midir hakikaten? Marksist bir geçmişi olan Fransız filozof André Comte-Sponville, üniversitelerde düzenlenen konferanslarda yaptığı konuşmaları topladığı bu kitapta, biraz da kışkırtıcı bir üslupla, kapitalizmin ahlaklı bir ekonomik sistem olup olmadığını tartışıyor. Bunu yaparken, amacını da "bireyin görüşünü netleştirmesi, kararlarını vermesi, kısacası bugünün dünyasının dayattığı çeşitli güçlüklere karşı profesyonel, ahlaki ve siyasi sorumluluklarını üstlenmesi gibi konularda yardım etmek," diye ortaya koyuyor. Tartışma esasına göre, Comte-Sponville derdini anlattıktan sonra, ikinci bölümde soruları alıyor ve bunları tek tek cevaplıyor. Elinizdeki nüshanın, Comte-Sponville'in kitabın ilk baskısına gelen eleştirilere verdiği cevaplarla genişletildiğini de eklemek gerek. Dolayısıyla yazarın mizahi ve kışkırtıcı üslubuyla yer yer provoke ettiği karşı görüşün de sesini duyabildiğimiz, akıcı, düşündürücü ve bilgilendirici bir eser çıkıyor ortaya.