Güney Kürt şiirinin en önemli isimlerinden olan ve Kurmanci'nin Behdini ağzını etkili bir edebi dil haline getiren şairlerden Mueyed Teyib, 1957'de Duhok'ta doğdu. Yoğun bir edebi, entelektüel ve siyasi mücadele içinde geçen hayatını lirik ve tutkulu harflerle şiirine yansıtan şair, uzun peşmergelik ve sürgünlük yıllarından sonra döndüğü Güney Kürdistan'da yürüttüğü yayıncılık etkinliğiyle Kürt kültür dünyasının da önemli simalarından biri olmuştur. Ateş'le yıkanan ve kar'a gömülmek isteyen şair, dilden dile dolaşan yasaklı şiirleriyle yaşarken efsaneleşmiş isimlerden biridir. Enfal'den 1991 trajedisine, kardeş kavgasından (birakuji) evrensel bir aktöre dönüşmeye doğru bir sarkaç gibi gidip gelen Güney realitesi içinde mahzun bir vakanüvis gibi şiirini örüp durur. Onun kadar “şanslı” olmayıp zaferi göremeyen gencecik insanların gözlerini taşır bugüne. Selim Temo tarafından Türkçeye çevrilen Kar ve Ateş, onun yankılı sözcüklerinin uzun bir özeti.
Güney Kürt şiirinin en önemli isimlerinden olan ve Kurmanci'nin Behdini ağzını etkili bir edebi dil haline getiren şairlerden Mueyed Teyib, 1957'de Duhok'ta doğdu. Yoğun bir edebi, entelektüel ve siyasi mücadele içinde geçen hayatını lirik ve tutkulu harflerle şiirine yansıtan şair, uzun peşmergelik ve sürgünlük yıllarından sonra döndüğü Güney Kürdistan'da yürüttüğü yayıncılık etkinliğiyle Kürt kültür dünyasının da önemli simalarından biri olmuştur. Ateş'le yıkanan ve kar'a gömülmek isteyen şair, dilden dile dolaşan yasaklı şiirleriyle yaşarken efsaneleşmiş isimlerden biridir. Enfal'den 1991 trajedisine, kardeş kavgasından (birakuji) evrensel bir aktöre dönüşmeye doğru bir sarkaç gibi gidip gelen Güney realitesi içinde mahzun bir vakanüvis gibi şiirini örüp durur. Onun kadar “şanslı” olmayıp zaferi göremeyen gencecik insanların gözlerini taşır bugüne. Selim Temo tarafından Türkçeye çevrilen Kar ve Ateş, onun yankılı sözcüklerinin uzun bir özeti.