Sulanları övmek değil gayemiz ya da Krallara taç giydirmek... Karanlık kol gezip haydutlar nara atıp yol keserken...
Kralların, ölü ruhların, haydutların, aşkın ve Sultan Selahaddin Yusuf'un romanı...
Acı çeken bir ejderhanın böğürmesine benzeyen bir çığlık, yerin derin katmanlarından göğe doğru bir anda yükseliverdi.
Gürleyerek yükselen şeyin, yeraltı ifritlerinden geldiğine dair muhafa el basacak çok kişi, uzun zamandır o yolu terk etmişlerdi. Nefes alan her mahlukat, akli melekelerini yitirmedikçe, oradan asla geçmiyordu. Ağrı dağının ıssız vadilerini dolduran ürkütücü sisi andıran bir duman, o karanlık cehennem çukurunun üzerinde her daim bir akbaba gibi geziniyordu. Ve tarifi imkansız, hilkat garibesi homurtusunu andıran inlemeler, uzun zamandır her türlü erkekliğe ziyadesiyle gölge düşünüyordu...
Sulanları övmek değil gayemiz ya da Krallara taç giydirmek... Karanlık kol gezip haydutlar nara atıp yol keserken...
Kralların, ölü ruhların, haydutların, aşkın ve Sultan Selahaddin Yusuf'un romanı...
Acı çeken bir ejderhanın böğürmesine benzeyen bir çığlık, yerin derin katmanlarından göğe doğru bir anda yükseliverdi.
Gürleyerek yükselen şeyin, yeraltı ifritlerinden geldiğine dair muhafa el basacak çok kişi, uzun zamandır o yolu terk etmişlerdi. Nefes alan her mahlukat, akli melekelerini yitirmedikçe, oradan asla geçmiyordu. Ağrı dağının ıssız vadilerini dolduran ürkütücü sisi andıran bir duman, o karanlık cehennem çukurunun üzerinde her daim bir akbaba gibi geziniyordu. Ve tarifi imkansız, hilkat garibesi homurtusunu andıran inlemeler, uzun zamandır her türlü erkekliğe ziyadesiyle gölge düşünüyordu...