Ben bir kara çilek,
Toprağı kurumuş diyarlarda, kırmızısı çalınmış bir gerçek.
Ne güneş görmüş, ne de su verilmiş masum bir bebek.
Tutunmaya çalışmışım, en kurak yerlerde,
Tadımı zehir bellemiş insanlar, acımasızca.
Ayak izleri kalmış gövdemde,
Yağmur damlası, yağmaz olmuş üzerime.
Zamansız açardı hep yeşilim,
Soğuk, buzların arasında tat vermişim.
Her soluk üzerimde adeta,
Kırmızıdan çalıp, kararttılar beni her defasında.
Kara çilek koydular adıma,
Siyaha boyadılar, sıra sıra.
Gelip geçtiler hep, ara sıra,
Unutuldum buralarda, bu karanlık sokaklarda…
Ürkütür oldu artık, insan sesleri beni,
Karanlıkla besledim hep, umutlarımın yeşilini,
Hayal meyal hatırlarım, gidenlerin ayak izlerini
Yapraklarımı kopartıp, tek tek ezdiklerini.
Ben bir kara çilek,
Toprağı kurumuş diyarlarda, kırmızısı çalınmış bir gerçek.
Ne güneş görmüş, ne de su verilmiş masum bir bebek.
Tutunmaya çalışmışım, en kurak yerlerde,
Tadımı zehir bellemiş insanlar, acımasızca.
Ayak izleri kalmış gövdemde,
Yağmur damlası, yağmaz olmuş üzerime.
Zamansız açardı hep yeşilim,
Soğuk, buzların arasında tat vermişim.
Her soluk üzerimde adeta,
Kırmızıdan çalıp, kararttılar beni her defasında.
Kara çilek koydular adıma,
Siyaha boyadılar, sıra sıra.
Gelip geçtiler hep, ara sıra,
Unutuldum buralarda, bu karanlık sokaklarda…
Ürkütür oldu artık, insan sesleri beni,
Karanlıkla besledim hep, umutlarımın yeşilini,
Hayal meyal hatırlarım, gidenlerin ayak izlerini
Yapraklarımı kopartıp, tek tek ezdiklerini.