“Gökyüzüne bak. Mutlu olduğun zamanlardaki gibi eşsiz maviliği ve altın saçlı güzel bir tanrıçayı andıran güneşi seyret. Çık artık o karanlıktan ve duvarlarla konuşmaktan vazgeç. Hırsına ne oldu? Ya hayallerine? Değiştin, karanlığa ve kötülüğe boyun eğecek kadar değiştin. Ama unutma; ölüme giden yol ölümün kendisinden daha karanlıktır. Geri dönmeyi yenilgi saydığın, ileri gitmeye cesaretin olmadığı sürece karanlıkta kaybolmaya mahkûmsun. Sanki dün dünyaya gelmiş kadar temiz, yarın ölecekmiş gibi umutsuzsun. "
“Gökyüzüne bak. Mutlu olduğun zamanlardaki gibi eşsiz maviliği ve altın saçlı güzel bir tanrıçayı andıran güneşi seyret. Çık artık o karanlıktan ve duvarlarla konuşmaktan vazgeç. Hırsına ne oldu? Ya hayallerine? Değiştin, karanlığa ve kötülüğe boyun eğecek kadar değiştin. Ama unutma; ölüme giden yol ölümün kendisinden daha karanlıktır. Geri dönmeyi yenilgi saydığın, ileri gitmeye cesaretin olmadığı sürece karanlıkta kaybolmaya mahkûmsun. Sanki dün dünyaya gelmiş kadar temiz, yarın ölecekmiş gibi umutsuzsun. "