1915 ve öncesinde Ermenilerin nasıl bir hayat sürdüğü, özellikle son onyıllarda tarih ve inceleme kitaplarına sıkça konu oldu. Ancak Cumhuriyet döneminde Anadolu kentlerinde kalmış az sayıdaki Ermeni'nin yaşantısını aktaran çalışmalar yok denilecek kadar az. İşte, ‘Kavaren Tzayner' (Taşradan Sesler), 1960'lı yıllarda Anadolu kentlerini ziyaret eden Ermeni bir din adamı olan Şavarş Balımyan'ın, oralarda yaşayan Ermeni topluluklarıyla ilgili izlenimlerini aktarıyor. Artık nüfusları çok azalmış, yaşadıkları şehrin birkaç mahallesine sıkışmış durumdaki Ermeni topluluklarının günlük hayatlarını, kent yaşantısına katkılarını, kültürlerini, ritüellerini, geleneklerini yerinde izleyen Balımyan, artık çoğu harabe halini almış Ermeni kültürel varlıklarını da kayıt altına almaya çalışıyor elinden geldiğince.
1962-63 yıllarında Ermenice günlük Jamanak gazetesinde tefrika edilen bu yazılarında Balımyan, Adana, Mersin, Elazığ, Diyarbakır ve Mardin'deki Ermeni topluluklarının yaşantısına ilişkin birinci ağızdan ve tarihi açıdan son derece değerli bir tanıklık aktarıyor. ‘İşte Ben Gidiyorum' başlığıyla yayımlandığı dönemde büyük bir ilgiyle takip edilen bu yazılarda Balımyan, sıcak ve akıcı bir üslupla, okurunu kendisiyle birlikte adeta zamanda ve mekanda bir seyahate çıkarıyor.
1915 ve öncesinde Ermenilerin nasıl bir hayat sürdüğü, özellikle son onyıllarda tarih ve inceleme kitaplarına sıkça konu oldu. Ancak Cumhuriyet döneminde Anadolu kentlerinde kalmış az sayıdaki Ermeni'nin yaşantısını aktaran çalışmalar yok denilecek kadar az. İşte, ‘Kavaren Tzayner' (Taşradan Sesler), 1960'lı yıllarda Anadolu kentlerini ziyaret eden Ermeni bir din adamı olan Şavarş Balımyan'ın, oralarda yaşayan Ermeni topluluklarıyla ilgili izlenimlerini aktarıyor. Artık nüfusları çok azalmış, yaşadıkları şehrin birkaç mahallesine sıkışmış durumdaki Ermeni topluluklarının günlük hayatlarını, kent yaşantısına katkılarını, kültürlerini, ritüellerini, geleneklerini yerinde izleyen Balımyan, artık çoğu harabe halini almış Ermeni kültürel varlıklarını da kayıt altına almaya çalışıyor elinden geldiğince.
1962-63 yıllarında Ermenice günlük Jamanak gazetesinde tefrika edilen bu yazılarında Balımyan, Adana, Mersin, Elazığ, Diyarbakır ve Mardin'deki Ermeni topluluklarının yaşantısına ilişkin birinci ağızdan ve tarihi açıdan son derece değerli bir tanıklık aktarıyor. ‘İşte Ben Gidiyorum' başlığıyla yayımlandığı dönemde büyük bir ilgiyle takip edilen bu yazılarda Balımyan, sıcak ve akıcı bir üslupla, okurunu kendisiyle birlikte adeta zamanda ve mekanda bir seyahate çıkarıyor.