Lemi Özgen, o değişik ve çarpıcı üslubuyla bugüne kadar iyi tanıdığımızı sandığımız yazarların bambaşka yanlarını gösteriyor bizlere. Kitapta yılkıya bırakılmış Abbas Sayar, kadın sevgilisine hüzünlü aşk mektupları yazan Mihri Hatun, kavun acısı bir yalnızlık içinde anılarının peşinde koşup duran Sait Faik, 'saçım kesik değildi' diyen Adalet Ağaoğlu, sevdiğine utangaç bir şekilde 'hasretinden prangalar eskittim' diye fısıldayan Ahmet Arif, çın ayazlı bir gecede Şişli Camii'nin avlusunda toplanan yüzlerce 'Kenan Bey' ile 'Nalan Hanım'ın uğurladığı Kerime Nadir, aşık olduğu Cahide Sonku'ya bir şişe şarap alabilmek için Mecidiyeköy meydanında balık satmaktan gocunmayan Cahit Irgat, 'Doğunun Yedinci Oğlu' Sezai Karakoç, 'Aşk Romanlarının Unutulmak İstenen Romancısı' Peride Celal, beklemekten sıkılmış olan Vüsat O. Bener, Cahit Sıtkı Tarancı ve daha birçok yazar, sürükleyici bir roman tekniğiyle bize yeniden tanıtılıyor.
Lemi Özgen, o değişik ve çarpıcı üslubuyla bugüne kadar iyi tanıdığımızı sandığımız yazarların bambaşka yanlarını gösteriyor bizlere. Kitapta yılkıya bırakılmış Abbas Sayar, kadın sevgilisine hüzünlü aşk mektupları yazan Mihri Hatun, kavun acısı bir yalnızlık içinde anılarının peşinde koşup duran Sait Faik, 'saçım kesik değildi' diyen Adalet Ağaoğlu, sevdiğine utangaç bir şekilde 'hasretinden prangalar eskittim' diye fısıldayan Ahmet Arif, çın ayazlı bir gecede Şişli Camii'nin avlusunda toplanan yüzlerce 'Kenan Bey' ile 'Nalan Hanım'ın uğurladığı Kerime Nadir, aşık olduğu Cahide Sonku'ya bir şişe şarap alabilmek için Mecidiyeköy meydanında balık satmaktan gocunmayan Cahit Irgat, 'Doğunun Yedinci Oğlu' Sezai Karakoç, 'Aşk Romanlarının Unutulmak İstenen Romancısı' Peride Celal, beklemekten sıkılmış olan Vüsat O. Bener, Cahit Sıtkı Tarancı ve daha birçok yazar, sürükleyici bir roman tekniğiyle bize yeniden tanıtılıyor.