Bunların hiçbir önemi yoktu, sadece tek bir gerçek vardı: İçiyordun ve bu seni öldürüyordu. Neden? Çünkü alkolle başa çıkamıyordun, alkol seni alt etmişti. Neden? Çünkü öyle bir noktaya gelmiştin ki bir içki çok, yüzlercesi ise yetersizdi.
Kayıp Hafta Sonu, alkol bataklığında çırpınan, çırpındıkça daha da dibe batan bir adamın hikâyesi. Kardeşini atlatıp şehirde beş gün boyunca tek başına içki âlemine dalan Don Birnam'ın kişiliğinde, bağımlılığın getirdiği âcizliği ve bağımlının “gururunu” anlatıyor Charles Jackson. Sadece bir ayyaşın değil, “ideal” insanın da hazmetmekte zorlanacağı gerçeklerle yüzleşmesine, kimi zaman da yüzleşmemeyi tercih ederek kendini aldatmasına tanık oluyoruz bu cüretkâr ve dürüst romanda.
Yazarın en önemli eseri olarak görülen ve hayatından derin izler taşıyan Kayıp Hafta Sonu, yayımlanır yayımlanmaz büyük ilgi görmüş, Billy Wilder tarafından aynı isimle beyazperdeye aktarılmıştı.
“Öyle çarpıcı ve gerçekçi ki okurlar sonuna kadar koltuklarına mıhlanmış kalacaklar. (...) Bir gizem öyküsü, bir korku öyküsü, insanı harekete geçiren gücü gözler önüne seren bir öykü; korkuya, uçuruma yolculuk.”
– Saturday Review of Literature
Bunların hiçbir önemi yoktu, sadece tek bir gerçek vardı: İçiyordun ve bu seni öldürüyordu. Neden? Çünkü alkolle başa çıkamıyordun, alkol seni alt etmişti. Neden? Çünkü öyle bir noktaya gelmiştin ki bir içki çok, yüzlercesi ise yetersizdi.
Kayıp Hafta Sonu, alkol bataklığında çırpınan, çırpındıkça daha da dibe batan bir adamın hikâyesi. Kardeşini atlatıp şehirde beş gün boyunca tek başına içki âlemine dalan Don Birnam'ın kişiliğinde, bağımlılığın getirdiği âcizliği ve bağımlının “gururunu” anlatıyor Charles Jackson. Sadece bir ayyaşın değil, “ideal” insanın da hazmetmekte zorlanacağı gerçeklerle yüzleşmesine, kimi zaman da yüzleşmemeyi tercih ederek kendini aldatmasına tanık oluyoruz bu cüretkâr ve dürüst romanda.
Yazarın en önemli eseri olarak görülen ve hayatından derin izler taşıyan Kayıp Hafta Sonu, yayımlanır yayımlanmaz büyük ilgi görmüş, Billy Wilder tarafından aynı isimle beyazperdeye aktarılmıştı.
“Öyle çarpıcı ve gerçekçi ki okurlar sonuna kadar koltuklarına mıhlanmış kalacaklar. (...) Bir gizem öyküsü, bir korku öyküsü, insanı harekete geçiren gücü gözler önüne seren bir öykü; korkuya, uçuruma yolculuk.”
– Saturday Review of Literature