Recep Şükrü Güngör, geleneksel tahkiye esasına yaslı, insan psikolojisini öne çıkaran memleket meselelerine eğilir. Daha çok Anadolu insanının insani sıcaklığını, yoksulluğunu klasik anlatım tarzına sadık kalarak hikâye eder. Tüm öykülerde bir sohbet anlatısı merkezdedir. Daha çok Esendal'da, Mustafa Kutlu'da gördüğümüz söyleşi anlatı tekniği belirgin olarak öykülerde yer alır.
Necip Tosun
Usta bir anlatıcıyla yüz yüze oluyorsunuz. Destancı ya da Dedem Korkut'un varisi diyebilirsiniz. Öncekilerin açtığı yolu genişleterek ilerliyor yazar Recep Şükrü Güngör. Öyküleri berrak bir anlatıma sahip. Yalın cümleler, vuzuhluğu ilke edinen bir yaklaşım hikâyelerin tamamına hâkimdir. Okuyucuyu yormayan, gizemden ve kapalılıktan uzak duran anlatılar. Öyküler çoğaltıyor yazar. Öyküler biriktiriyor ve karşısındaki meraklı kalabalığa hikâyeler anlatıyor. Görsel öğeleri bir ressam titizliği, inceliği ve zarafetiyle kâğıda aktarıyor yazar.
Nuhan Nebi Çam
Recep Şükrü Güngör, yaşadığı mekânı dolu dolu yaşayan ve oradan satır satır hikâyeler çıkaran bir hikâyeci. Hayata karşı kapalı bir kalbi yoktur yazarın. Yolu nereye düşmüşse, kimin sohbetinde bulunmuşsa hikâyesinde onları görmek mümkündür. Hayatı soyut yaşayan, görmediği düşün hayrını soran öykücülerden ayrı bir yerdedir Recep Şükrü Güngör'ün hikâyesi. Recep Şükrü, yaşadığı mekânı, olayları anlatmakta son derece başarılı. Recep Şükrü Güngör'ün oturmuş bir hikâye dili var. Recep Şükrü Güngör'ün hikâyeleri bizim hikâyemizdir. Her şehrin bir köşesinde gizlenmiş ve bizi bekleyen bir hikâyedir. Büyük şehrin içinde çırpınıp yaşamaya çalışan, ailesini ayakta tutmaya ve yaşamaya çalışan herkesin hikâyesi vardır onun anlatımında.
Mustafa Uçurum
Recep Şükrü Güngör, geleneksel tahkiye esasına yaslı, insan psikolojisini öne çıkaran memleket meselelerine eğilir. Daha çok Anadolu insanının insani sıcaklığını, yoksulluğunu klasik anlatım tarzına sadık kalarak hikâye eder. Tüm öykülerde bir sohbet anlatısı merkezdedir. Daha çok Esendal'da, Mustafa Kutlu'da gördüğümüz söyleşi anlatı tekniği belirgin olarak öykülerde yer alır.
Necip Tosun
Usta bir anlatıcıyla yüz yüze oluyorsunuz. Destancı ya da Dedem Korkut'un varisi diyebilirsiniz. Öncekilerin açtığı yolu genişleterek ilerliyor yazar Recep Şükrü Güngör. Öyküleri berrak bir anlatıma sahip. Yalın cümleler, vuzuhluğu ilke edinen bir yaklaşım hikâyelerin tamamına hâkimdir. Okuyucuyu yormayan, gizemden ve kapalılıktan uzak duran anlatılar. Öyküler çoğaltıyor yazar. Öyküler biriktiriyor ve karşısındaki meraklı kalabalığa hikâyeler anlatıyor. Görsel öğeleri bir ressam titizliği, inceliği ve zarafetiyle kâğıda aktarıyor yazar.
Nuhan Nebi Çam
Recep Şükrü Güngör, yaşadığı mekânı dolu dolu yaşayan ve oradan satır satır hikâyeler çıkaran bir hikâyeci. Hayata karşı kapalı bir kalbi yoktur yazarın. Yolu nereye düşmüşse, kimin sohbetinde bulunmuşsa hikâyesinde onları görmek mümkündür. Hayatı soyut yaşayan, görmediği düşün hayrını soran öykücülerden ayrı bir yerdedir Recep Şükrü Güngör'ün hikâyesi. Recep Şükrü, yaşadığı mekânı, olayları anlatmakta son derece başarılı. Recep Şükrü Güngör'ün oturmuş bir hikâye dili var. Recep Şükrü Güngör'ün hikâyeleri bizim hikâyemizdir. Her şehrin bir köşesinde gizlenmiş ve bizi bekleyen bir hikâyedir. Büyük şehrin içinde çırpınıp yaşamaya çalışan, ailesini ayakta tutmaya ve yaşamaya çalışan herkesin hikâyesi vardır onun anlatımında.
Mustafa Uçurum