Dinin farklı ekoller tarafından temsil edilmesi bir realitedir. Bu ekoller itikadi, siyasi ve fıkhidirler. Dinin yaşandığı farklı ortamlarda çeşitli nedenlerle ortaya çıkarlar. Genelde bir şahsiyet tarafından kurulan mezhep, onun talebeleri ve arkadaşlarının çabasıyla yayılması sağlanır. İnsanlar farklı ekollerden birini tercih eder, onun eğitimini alır ve onu benimserler. Bir mezhebe mensup olanlar onun görüşlerini doğru, içtihatlarının isbetli olsuğu görüşünü paylaşırlar. O mezhebi uygularken aynı dinin mensubu olan diğer mezhep mensupları da o mezhebin görüşlerine saygılıdırlar. İçtihat farklılığı ve görüş ayrılıklarının bu şekilde farklı olması ayrı düşüncelerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Hz. Peygamber zamanında mezhep yoktu. O Allah'tan aldığı vahyi, risaleti ve kitabı insanlara duyuruyor, dinin uygulamasını yapıyordu. Sahabe ondan aldıklarını uygulamışlar ve kendileri de bunu başkalarına ulaştırmışlardır. Bunlar yapılırken sahabe vahyi koruma, Kur'an'ı yazma, ezberleme ve uygulamada büyük çaba sarf etmiş, Hz. Peygamberden aldıklarını aynen asıl şekliyle muhafaza etmişlerdir.
Dinin farklı ekoller tarafından temsil edilmesi bir realitedir. Bu ekoller itikadi, siyasi ve fıkhidirler. Dinin yaşandığı farklı ortamlarda çeşitli nedenlerle ortaya çıkarlar. Genelde bir şahsiyet tarafından kurulan mezhep, onun talebeleri ve arkadaşlarının çabasıyla yayılması sağlanır. İnsanlar farklı ekollerden birini tercih eder, onun eğitimini alır ve onu benimserler. Bir mezhebe mensup olanlar onun görüşlerini doğru, içtihatlarının isbetli olsuğu görüşünü paylaşırlar. O mezhebi uygularken aynı dinin mensubu olan diğer mezhep mensupları da o mezhebin görüşlerine saygılıdırlar. İçtihat farklılığı ve görüş ayrılıklarının bu şekilde farklı olması ayrı düşüncelerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Hz. Peygamber zamanında mezhep yoktu. O Allah'tan aldığı vahyi, risaleti ve kitabı insanlara duyuruyor, dinin uygulamasını yapıyordu. Sahabe ondan aldıklarını uygulamışlar ve kendileri de bunu başkalarına ulaştırmışlardır. Bunlar yapılırken sahabe vahyi koruma, Kur'an'ı yazma, ezberleme ve uygulamada büyük çaba sarf etmiş, Hz. Peygamberden aldıklarını aynen asıl şekliyle muhafaza etmişlerdir.