“Kurucu” bir yazar Halit Ziya Uşaklıgil. Üretimini tek bir türde sınırlamayan, etrafında gördüğü birçok şey üzerine düşünen, yazan, araştıran bir “zor zaman” entelektüeli.
Uşaklıgil bu kitapla şu söylediğini ikrar ediyor: “Biz yırtık cübbesini başının üstüne çekerek kıvrılıp ayazda yatarken, setresinin deliklerinden yıldızları seyretmekle iktifa eden bir şair tıynetindeyiz.” Kenarda Kalmış hakiki bir “keşif” olarak okuyucusunun karşısında. Üstelik günümüz okuru için cesur bir dizgiyle.
“Halit Ziya Uşaklıgil'in büyük çoğunluğunu 2. Meşrutiyet'in ardından yazdığı ve kitaplaştırmadığı yazılarından oluşan kitabı Kenarda Kalmış, Saray ve Ötesi'ndeki bürokrat Halit Ziya ile Kırk Yıl'daki hayatını ve edebiyatını anlatan Halit Ziya'nın arasında durur. Burada biz sadece edebiyatçı Halit Ziya'yı değil, savaştan kaçmak zorunda olanların acılarına tanıklık eden bir entelektüeli ve bu entelektüelin çaresizliğini de görürüz. Diğer taraftan bu entelektüelin en temel sorunlarından biri eğitimdir ve bu konudaki görüşlerini uzun uzadıya dile getirir, ayrıca döneminin yazar ve şairlerine selam çakmaktan da geri kalmaz.”
“Kurucu” bir yazar Halit Ziya Uşaklıgil. Üretimini tek bir türde sınırlamayan, etrafında gördüğü birçok şey üzerine düşünen, yazan, araştıran bir “zor zaman” entelektüeli.
Uşaklıgil bu kitapla şu söylediğini ikrar ediyor: “Biz yırtık cübbesini başının üstüne çekerek kıvrılıp ayazda yatarken, setresinin deliklerinden yıldızları seyretmekle iktifa eden bir şair tıynetindeyiz.” Kenarda Kalmış hakiki bir “keşif” olarak okuyucusunun karşısında. Üstelik günümüz okuru için cesur bir dizgiyle.
“Halit Ziya Uşaklıgil'in büyük çoğunluğunu 2. Meşrutiyet'in ardından yazdığı ve kitaplaştırmadığı yazılarından oluşan kitabı Kenarda Kalmış, Saray ve Ötesi'ndeki bürokrat Halit Ziya ile Kırk Yıl'daki hayatını ve edebiyatını anlatan Halit Ziya'nın arasında durur. Burada biz sadece edebiyatçı Halit Ziya'yı değil, savaştan kaçmak zorunda olanların acılarına tanıklık eden bir entelektüeli ve bu entelektüelin çaresizliğini de görürüz. Diğer taraftan bu entelektüelin en temel sorunlarından biri eğitimdir ve bu konudaki görüşlerini uzun uzadıya dile getirir, ayrıca döneminin yazar ve şairlerine selam çakmaktan da geri kalmaz.”
