Kendini Tüketme Sade Yaşa Mutlu Ol!

Stok Kodu:
9789752693166
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789752693166
533094
Kendini Tüketme Sade Yaşa Mutlu Ol!
Kendini Tüketme Sade Yaşa Mutlu Ol!
10.00

Kitlesel üretim, Batı kaynaklı bir gelişme. Ama kitlesel tüketim tüm dünyayı ilgilendiriyor. Çünkü insanlık, özellikle son yarım yüzyıl içinde "Hedef Kitle" olarak görüldü ihtiyacının çok çok üzerinde tüketime yönlendirildi. Medya organlarında boy gösteren renkli ve şatafatlı reklamlar, geniş kitlelere örnek gösterilen yapay şöhretler, tüm insanlığı aynı noktada, "Tüketim" eksenli bir yaşam tarzında birleştirdi. Zaman içinde tüketim ortak bir kültür, bir anlayış, hattâ bir bağımlılık haline geldi. İnsanlar ihtiyaçları olsa da olmasa da, sürekli bir şeyler almayı, her fırsatta bir şeyler tüketmeyi bir zorunluluk olarak görmeye, hissetmeye başladılar. Çünkü tüketim, "Mutluluk!" kılıfına sarılarak sunulmuştu. Ve tüm insanlık "gerçek mutluluğa ulaşma" adı altında kitlesel bir yarışa sokuldu. Bu yarışta tek kural vardı: "Ne kadar tüketirsen, o kadar mutlu olursun!" Peşinde koştuğumuz mutluluk, ne gariptir ki bizden hep kaçıyor. Tam "Yakaladık!" derken, elimizden kaçıveriyor. Bu kez dışarıdan bize "Daha hızlı ve daha hırslı tüket!" komutu geliyor. Biz farkında olmadan bu emre amade oluyoruz ama mutluluk yine bir hayalden ibaret oluyor... Elinizdeki bu kitap, kendimizi tüketmemeyi, hızlandırdığımız hayatımızı yavaşlatmayı, mutluluk adına elimize tutuşturulan tüm fazlalıklardan kurtulmayı ve peşinden ısrarla koşup ta yakalayamadığımız mutluluğu yakalamayı öneriyor. Gerçek Mutluluk sadelikte... Hayatı hızlı değil, hazlı; insanca ve insana yakışır bir tarzla yaşamakta...

Kitlesel üretim, Batı kaynaklı bir gelişme. Ama kitlesel tüketim tüm dünyayı ilgilendiriyor. Çünkü insanlık, özellikle son yarım yüzyıl içinde "Hedef Kitle" olarak görüldü ihtiyacının çok çok üzerinde tüketime yönlendirildi. Medya organlarında boy gösteren renkli ve şatafatlı reklamlar, geniş kitlelere örnek gösterilen yapay şöhretler, tüm insanlığı aynı noktada, "Tüketim" eksenli bir yaşam tarzında birleştirdi. Zaman içinde tüketim ortak bir kültür, bir anlayış, hattâ bir bağımlılık haline geldi. İnsanlar ihtiyaçları olsa da olmasa da, sürekli bir şeyler almayı, her fırsatta bir şeyler tüketmeyi bir zorunluluk olarak görmeye, hissetmeye başladılar. Çünkü tüketim, "Mutluluk!" kılıfına sarılarak sunulmuştu. Ve tüm insanlık "gerçek mutluluğa ulaşma" adı altında kitlesel bir yarışa sokuldu. Bu yarışta tek kural vardı: "Ne kadar tüketirsen, o kadar mutlu olursun!" Peşinde koştuğumuz mutluluk, ne gariptir ki bizden hep kaçıyor. Tam "Yakaladık!" derken, elimizden kaçıveriyor. Bu kez dışarıdan bize "Daha hızlı ve daha hırslı tüket!" komutu geliyor. Biz farkında olmadan bu emre amade oluyoruz ama mutluluk yine bir hayalden ibaret oluyor... Elinizdeki bu kitap, kendimizi tüketmemeyi, hızlandırdığımız hayatımızı yavaşlatmayı, mutluluk adına elimize tutuşturulan tüm fazlalıklardan kurtulmayı ve peşinden ısrarla koşup ta yakalayamadığımız mutluluğu yakalamayı öneriyor. Gerçek Mutluluk sadelikte... Hayatı hızlı değil, hazlı; insanca ve insana yakışır bir tarzla yaşamakta...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat