Meyhaneye gitmeye devam ettiğim sekizinci akşamda masama oturup beklemeye başladım. Dayı yanıma gelip “Siktir git” dedi. Hiçbir şey anlamamıştım. Hulusi Kentmen gibi düşündüğüm, saygı abidesi Dayı'nın bir anda böyle bir kelime sarf etmesine anlam veremedim. Müşteriydim en basitinde.
Burada olduğum için mutluydum. Her akşam geldiğimde kendi derdimi masanın ortasına koyar F.'ye içerdim. F.'yi karşıma oturtur, iç sesimle onla sohbet ederdim. “Neden bırakıp gittin? Neden hayatından kovdun?” derdim. Benim için burası mutsuzluğun başkentiydi. Geçmişimi tekrar ve tekrar yaşıyordum bu masada. Nereden çıkmıştı bu “ Siktir git” ama merak ettiğim dayının sesini de bu sayede duymuştum. Dertleri boş vermiştim. Sararmış bıyıklarının ardından “Neyin var evlat?” yerine “Siktir git” demesi beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı...
Meyhaneye gitmeye devam ettiğim sekizinci akşamda masama oturup beklemeye başladım. Dayı yanıma gelip “Siktir git” dedi. Hiçbir şey anlamamıştım. Hulusi Kentmen gibi düşündüğüm, saygı abidesi Dayı'nın bir anda böyle bir kelime sarf etmesine anlam veremedim. Müşteriydim en basitinde.
Burada olduğum için mutluydum. Her akşam geldiğimde kendi derdimi masanın ortasına koyar F.'ye içerdim. F.'yi karşıma oturtur, iç sesimle onla sohbet ederdim. “Neden bırakıp gittin? Neden hayatından kovdun?” derdim. Benim için burası mutsuzluğun başkentiydi. Geçmişimi tekrar ve tekrar yaşıyordum bu masada. Nereden çıkmıştı bu “ Siktir git” ama merak ettiğim dayının sesini de bu sayede duymuştum. Dertleri boş vermiştim. Sararmış bıyıklarının ardından “Neyin var evlat?” yerine “Siktir git” demesi beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı...