Kiç Sözlüğü'nde Levent Şentürk bir mimarın, bir akademisyenin sonra sade bir yurttaşın ortak dilini kurup, bir kentin geçirdiği değişimler üzerinden Türkiye modernizasyonun geldiği bulanık aşamanın çığır açıcı bir eleştirisini bizlere sunuyor. Bu özgün sözlük; sanattan ideolojiye, iktidardan psikolojiye kadar onlarca uğrağında 'kiç' olanın hacimli otopsisini yapıyor, neşteri elinde tutansa yine sapına kadar 'politik' ve varlığını tehdit edene karşı asla lafını esirgemiyor !
Her kent kendi kiçlerini yaratır, kiçlerle karşılaşmadan bir kentte bir gün geçirmek bile imkânsızdır. Sıradan insanlar kiçlerin çekimine kapılır, kalabalıklara ucuza hoşça vakit geçirtmek için icat edilmiş o kadar çok kiç vardır ki, bunları kent yaşamından ahlakçı bir şekilde dışlamaya kalkışmak hayata tavır almaya benzer. Kiç, mutlu mesut bir manzara kurmak için eldeki son kentsel araçtır, yalnızca bu nedenle bile geniş bir meşruiyet bulmaktadır. Kent merkezinde gündelik hayatın tamamı şu veya bu şekilde kiçleşmiştir, hiçbir şey kiçin endorfin sağanağından kurtulamaz. Mallar, kişiler, kurumlar ve mekânları, kendi kendilerini kiçleştirmeden, gündemde kalmanın yolunu bulamaz. Bütün popüler ifade tarzları, kiçleşerek ortalıkta dolanabilirler. Mesele dolaşım adına neyin ne kadar feda edileceğine karar vermekle ilgilidir. Elbette her şey feda edilmez. Ama bazı şeyler feda edilebilir.
Kiç Sözlüğü'nde Levent Şentürk bir mimarın, bir akademisyenin sonra sade bir yurttaşın ortak dilini kurup, bir kentin geçirdiği değişimler üzerinden Türkiye modernizasyonun geldiği bulanık aşamanın çığır açıcı bir eleştirisini bizlere sunuyor. Bu özgün sözlük; sanattan ideolojiye, iktidardan psikolojiye kadar onlarca uğrağında 'kiç' olanın hacimli otopsisini yapıyor, neşteri elinde tutansa yine sapına kadar 'politik' ve varlığını tehdit edene karşı asla lafını esirgemiyor !
Her kent kendi kiçlerini yaratır, kiçlerle karşılaşmadan bir kentte bir gün geçirmek bile imkânsızdır. Sıradan insanlar kiçlerin çekimine kapılır, kalabalıklara ucuza hoşça vakit geçirtmek için icat edilmiş o kadar çok kiç vardır ki, bunları kent yaşamından ahlakçı bir şekilde dışlamaya kalkışmak hayata tavır almaya benzer. Kiç, mutlu mesut bir manzara kurmak için eldeki son kentsel araçtır, yalnızca bu nedenle bile geniş bir meşruiyet bulmaktadır. Kent merkezinde gündelik hayatın tamamı şu veya bu şekilde kiçleşmiştir, hiçbir şey kiçin endorfin sağanağından kurtulamaz. Mallar, kişiler, kurumlar ve mekânları, kendi kendilerini kiçleştirmeden, gündemde kalmanın yolunu bulamaz. Bütün popüler ifade tarzları, kiçleşerek ortalıkta dolanabilirler. Mesele dolaşım adına neyin ne kadar feda edileceğine karar vermekle ilgilidir. Elbette her şey feda edilmez. Ama bazı şeyler feda edilebilir.