Refik Algan, edebiyatımızda zaman zaman tartışma konusu olan “kısa metin” ya da “kıpkısa öykü”yü 1978-80 arasında ilk deneyen yenilikçi bir yazar olarak dikkati çekmişti. Yirmi yılı geçen bir suskunluğun ardından ilk kitabı Saat Kulesi ile 2006 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. Aynı kitap içinde birbirinden çok farklı ufukları bir arada göstermekten çekinmeyen Algan, okur, yazar ve eleştirmenlerin önüne edebiyat kuramı açısından önemli ve ilginç bir yapıt sunuyor.
“Refik Algan, yıllarca sustu. 1970'lerin sonunda yazdığı kıpkısa öyküler birer başyapıttı. Algan, ilk kitabı Saat Kulesi'nde bu öykülere de yer vermiş.”
- Selim İleri, 2005
“Refik Algan çok değişik, metin yazarlığında şair titizliği gösteren bir düz-yazar... Beni çeken, bu kısa metinlerin yaşamdaki somut duygulanım karşılıkları... Çok gizli bir ‘humour' duygusu taşıdığı muhakkaktır...”
- Selim İleri, 1979
“İki katmanı içerir Refik Algan'ın anlatısı. Birincisi görünürdeki metindir (ya da sözdür sözün kendisidir, çünkü Algan'ın metinlerinde önce ve sonra söz vardır). İkinci katmansa metnin / sözün öte yakasıdır; Algan'ın konakladığı, okuyucuyu çağırdığı, beklediği yerdir.”
- Aykut Köksal, 1979
Refik Algan, edebiyatımızda zaman zaman tartışma konusu olan “kısa metin” ya da “kıpkısa öykü”yü 1978-80 arasında ilk deneyen yenilikçi bir yazar olarak dikkati çekmişti. Yirmi yılı geçen bir suskunluğun ardından ilk kitabı Saat Kulesi ile 2006 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. Aynı kitap içinde birbirinden çok farklı ufukları bir arada göstermekten çekinmeyen Algan, okur, yazar ve eleştirmenlerin önüne edebiyat kuramı açısından önemli ve ilginç bir yapıt sunuyor.
“Refik Algan, yıllarca sustu. 1970'lerin sonunda yazdığı kıpkısa öyküler birer başyapıttı. Algan, ilk kitabı Saat Kulesi'nde bu öykülere de yer vermiş.”
- Selim İleri, 2005
“Refik Algan çok değişik, metin yazarlığında şair titizliği gösteren bir düz-yazar... Beni çeken, bu kısa metinlerin yaşamdaki somut duygulanım karşılıkları... Çok gizli bir ‘humour' duygusu taşıdığı muhakkaktır...”
- Selim İleri, 1979
“İki katmanı içerir Refik Algan'ın anlatısı. Birincisi görünürdeki metindir (ya da sözdür sözün kendisidir, çünkü Algan'ın metinlerinde önce ve sonra söz vardır). İkinci katmansa metnin / sözün öte yakasıdır; Algan'ın konakladığı, okuyucuyu çağırdığı, beklediği yerdir.”
- Aykut Köksal, 1979