Türkiye hop oturup pop kalkıyor; yazarından şarkıcısına, valisinden kuaförüne herkes rüyasında (bırakın meşhur olmayı!) pop sahneye bir kez olsun çıkmayı görüyor. Sözün tükendiği, düşüncenin eridiği, şiddetin beslendiği bir apolitik ortamda halkın son emziği görüntü çünkü. Hasan Bülent Kahraman ‘popüler kültür‘ yazılarından derlenen elinizdeki kitapta, popüler kültürün önce tasarlanan, sonra biçimlendirilen, arkasından topluma giydirilen bir gerçek olarak endüstrileşmesinden hareket ediyor. Son kertede bir afyon da olabilen popüler kültürün Türkiye‘yi bir mutluluk hapı gibi etkilediğine dikkat çekiyor. En önemlisi de, popüler kültürün faşizme ve demokrasiye açılan kapılarını yeterince bilmediğimiz için önümüzde duran tehlikeleri ve olanakları iyi değerlendiremediğimizi vurguluyor...
Türkiye hop oturup pop kalkıyor; yazarından şarkıcısına, valisinden kuaförüne herkes rüyasında (bırakın meşhur olmayı!) pop sahneye bir kez olsun çıkmayı görüyor. Sözün tükendiği, düşüncenin eridiği, şiddetin beslendiği bir apolitik ortamda halkın son emziği görüntü çünkü. Hasan Bülent Kahraman ‘popüler kültür‘ yazılarından derlenen elinizdeki kitapta, popüler kültürün önce tasarlanan, sonra biçimlendirilen, arkasından topluma giydirilen bir gerçek olarak endüstrileşmesinden hareket ediyor. Son kertede bir afyon da olabilen popüler kültürün Türkiye‘yi bir mutluluk hapı gibi etkilediğine dikkat çekiyor. En önemlisi de, popüler kültürün faşizme ve demokrasiye açılan kapılarını yeterince bilmediğimiz için önümüzde duran tehlikeleri ve olanakları iyi değerlendiremediğimizi vurguluyor...