Aykut Kocaman, bu ülkenin futbol çölünde bir vahadır. Kocaman'ı diğer meslektaşlarından ayıran temel özelliği, ne yokluklar içerisinde kurduğu istikrarla takımına oynattığı kişilikli oyundur, ne de futbolda kimi dizilişlerin “demokratik” olmadığını öne süren sıradışı bakış açısıdır. Onun yalnızlığı, yaşamsal önemdeki bir puan mücadelesinin sonrasında sarf ettiği sözlerle başlar: “Rakibimizi elle atılan bir golle yenmek istemezdik. Üzgünüm.” Galibiyet ve üzüntü sözcükleri Kocaman'ın tertemiz vicdanındaki rahatsızlığın dışavurumunda bir araya gelebilmektedir.
Elinizde tuttuğunuz kitap, spor alemimize çok uzak insanların bile adını duyduklarında saygı veya takdir yüklü ifadelere başvurdukları bir futbol emekçisinin, dış etkenler nedeniyle yarıda kalmış bir sezonuna odaklanarak, “kocaman” dünyasını anlatıyor. Daha önce hiç denenmemiş bir çalışma...
Aykut Kocaman, bu ülkenin futbol çölünde bir vahadır. Kocaman'ı diğer meslektaşlarından ayıran temel özelliği, ne yokluklar içerisinde kurduğu istikrarla takımına oynattığı kişilikli oyundur, ne de futbolda kimi dizilişlerin “demokratik” olmadığını öne süren sıradışı bakış açısıdır. Onun yalnızlığı, yaşamsal önemdeki bir puan mücadelesinin sonrasında sarf ettiği sözlerle başlar: “Rakibimizi elle atılan bir golle yenmek istemezdik. Üzgünüm.” Galibiyet ve üzüntü sözcükleri Kocaman'ın tertemiz vicdanındaki rahatsızlığın dışavurumunda bir araya gelebilmektedir.
Elinizde tuttuğunuz kitap, spor alemimize çok uzak insanların bile adını duyduklarında saygı veya takdir yüklü ifadelere başvurdukları bir futbol emekçisinin, dış etkenler nedeniyle yarıda kalmış bir sezonuna odaklanarak, “kocaman” dünyasını anlatıyor. Daha önce hiç denenmemiş bir çalışma...