“Bu kalem bugün biraz tanıdık, çokça yabancı elime. Şimdi yine elimde pıhtılaştı imge.
Kalem, yazıyor sonsuz bir mana. Kanayan benim. Fani olan ben, anılarda biriken.
Önce saçlarıma girdi seneler. Kanayan ben.
Bugün her şey, kan revan içinde.
İnsan, hem “kendinde bir şey”miş.
Hem de “kendini aşan bir şey.”
Soru: Bu “şey” dediğimiz şey, acaba nasıl bir şey?
Cevap: Cevap yok.
Hayat, hayat ve hayat.
Var olan hayat mıdır
yoksa sürekli yaratmak mıdır?
Soru: Hayatınız boyunca kaç kere
öldünüz?
Öneri: Sakın, ölmeden ölmeyiniz.”
“Bu kalem bugün biraz tanıdık, çokça yabancı elime. Şimdi yine elimde pıhtılaştı imge.
Kalem, yazıyor sonsuz bir mana. Kanayan benim. Fani olan ben, anılarda biriken.
Önce saçlarıma girdi seneler. Kanayan ben.
Bugün her şey, kan revan içinde.
İnsan, hem “kendinde bir şey”miş.
Hem de “kendini aşan bir şey.”
Soru: Bu “şey” dediğimiz şey, acaba nasıl bir şey?
Cevap: Cevap yok.
Hayat, hayat ve hayat.
Var olan hayat mıdır
yoksa sürekli yaratmak mıdır?
Soru: Hayatınız boyunca kaç kere
öldünüz?
Öneri: Sakın, ölmeden ölmeyiniz.”