Modern İran edebiyatının esas kurucularından biri olarak değerlendirilen Sadık Hidayet'in Kör Baykuş'u, yirminci yüzyılın en çarpıcı metinlerinden biri. Modern bireyin dramını keskin bir bakışla ve soğukkanlı bir tavırla kurcalayan; insanın açmazlarına, tıkanma noktalarına ışık tutan Kör Baykuş, yeniden ve yeniden okunması gereken kitaplardan. İnsanın toplumla, gelenekle, varlık sorunuyla ama daha da önemlisi aşkla olan gerilimli ilişkisine farklı bir pencereden bakarak, bu alanlara dair yeni anlamlar üretir ve aşk duygusunun insanın dünyadaki yegane duygusu olduğu inancına bağlanır. Elbette "ne tür bir aşk?" sorusuna da cevapları vardır Sâdık Hidayet'in:
Şu yoksulluk, miskinlik dolu dünyada ilk defa sandım ki hayatımda bir güneş ışığı parladı. Ama heyhat! Güneş ışığı değildi bu; belki sadece gelip geçici bir ışık; kadın ya da melek şeklinde görünüp kayan bir yıldız. O bir anlık aydınlıkta, bir saniye zarfında hayatımın bütün bedbahtlıklarını gördüm; bunların görkemini fark ettim. Sonra bu ışık, kaybolması gereken karanlık girdabında yine kayboldu. Hayır, bu gelip geçici ışığı kendime saklayamadım.
Kör Baykuş bir solukta okunan anlatılardan; yalnızca aşk değil, hayat ve ölüm hakkında da cesur ve radikal çıkışlarda bulunan ve klasikleşen bir metin...
Modern İran edebiyatının esas kurucularından biri olarak değerlendirilen Sadık Hidayet'in Kör Baykuş'u, yirminci yüzyılın en çarpıcı metinlerinden biri. Modern bireyin dramını keskin bir bakışla ve soğukkanlı bir tavırla kurcalayan; insanın açmazlarına, tıkanma noktalarına ışık tutan Kör Baykuş, yeniden ve yeniden okunması gereken kitaplardan. İnsanın toplumla, gelenekle, varlık sorunuyla ama daha da önemlisi aşkla olan gerilimli ilişkisine farklı bir pencereden bakarak, bu alanlara dair yeni anlamlar üretir ve aşk duygusunun insanın dünyadaki yegane duygusu olduğu inancına bağlanır. Elbette "ne tür bir aşk?" sorusuna da cevapları vardır Sâdık Hidayet'in:
Şu yoksulluk, miskinlik dolu dünyada ilk defa sandım ki hayatımda bir güneş ışığı parladı. Ama heyhat! Güneş ışığı değildi bu; belki sadece gelip geçici bir ışık; kadın ya da melek şeklinde görünüp kayan bir yıldız. O bir anlık aydınlıkta, bir saniye zarfında hayatımın bütün bedbahtlıklarını gördüm; bunların görkemini fark ettim. Sonra bu ışık, kaybolması gereken karanlık girdabında yine kayboldu. Hayır, bu gelip geçici ışığı kendime saklayamadım.
Kör Baykuş bir solukta okunan anlatılardan; yalnızca aşk değil, hayat ve ölüm hakkında da cesur ve radikal çıkışlarda bulunan ve klasikleşen bir metin...