Bu kitap Köy Enstitülü öğretmenlerde yetişip eğitime kırk bir yılını vermiş bir Eğitim Enstitüsü mezununun gençleri de işin içine katarak hayâllerini gerçeğe döndürme öyküsüdür. Küçük yaşlarımdan başlayarak önce ailemden sonra öğretmenlerimden duyduğum, içinde Atatürk'ün, Hasan Âli Yücel'in, İsmail Hakkı Tonguç'un adının çokça geçtiği; “imece” kavramını barındıran, “bize uygun eğitim sistemi” ve “gelişmekte olan ülkeler için önerilmesi gereken eğitim modeli” olarak tanımlanan dünyaca tanınmış bir sistemden; “Köy Enstitülerini Felsefesini genç öğretmen adaylarıma aktarma ve bunu kitap olarak paylaşma” yolculuğumdan bahsediyorum.
Bu kitap Köy Enstitülü öğretmenlerde yetişip eğitime kırk bir yılını vermiş bir Eğitim Enstitüsü mezununun gençleri de işin içine katarak hayâllerini gerçeğe döndürme öyküsüdür. Küçük yaşlarımdan başlayarak önce ailemden sonra öğretmenlerimden duyduğum, içinde Atatürk'ün, Hasan Âli Yücel'in, İsmail Hakkı Tonguç'un adının çokça geçtiği; “imece” kavramını barındıran, “bize uygun eğitim sistemi” ve “gelişmekte olan ülkeler için önerilmesi gereken eğitim modeli” olarak tanımlanan dünyaca tanınmış bir sistemden; “Köy Enstitülerini Felsefesini genç öğretmen adaylarıma aktarma ve bunu kitap olarak paylaşma” yolculuğumdan bahsediyorum.