“(…)Honoré De Balzac, olağanüstü gözlem yeteneği ve insan doğasını derinden kavrayışıyla, klasik roman türünün tartışmasız en önemli ustalarından biri olarak kabul edilir.” (Marcel Proust)
“(…)Bildiğimiz XIX. Yüzyıl, büyük ölçüde bir Balzac İcadıdır.” (Oscar Wilde)
“(…)Siz Honoré de Balzac, Bağrınızdan yarattığınız bütün karekterlerden daha kahraman, daha sade, daha romantik ve daha şairanesiniz.” (Charles Baudelaire)
Gerçekçi Roman türünün kurucusu sayılan Honore de Balzac'ın, Köylüler romanında 1789 Fransız Devrimi sonrası köylülerle soylular, toprak işçileriyle toprak sahipleri arasındaki çatışma, kültürel katmanlar göz ardı edilmeden çarpıcı biçimde anlatılmaktadır. Yazar, olağanüstü tasvirlerle bizi adeta doğayla yeniden buluşturur. Farklı kültürler içinde şekillenmiş insanların fizikî ve ruhî portreleri o insanları dokunabileceğimiz bir mesafeye taşımakta gecikmez. Mekânlar, insanlar, olaylar arasındaki uyum ve canlılık, romanın geçtiği zamanı somutlaştırır. Köylüler romanında Balzac, insana dair hemen hiçbir şeyi dışarıda bırakmaz; hayatı tüm yönleriyle kuşatma çabası okurlara eşlik eder. Çıkarları uğruna dolaplar çeviren, kılıktan kılığa giren insanlarla para arasındaki sinsi ilişkiyi bütün detaylarıyla ve ironiyi elden bırakmadan aktarır. Roman, gerçeklik bağlamında tam bir şaheserdir.
Topraksız köylülerin toprak sahibi olma, proletaryanın burjuvaya dönüşme hırsının işlendiği bu romanda tabiat, toplum, psikoloji ve özellikle ekonomi iç içe geçmiş halde resmedilir. Karl Marx'ın en beğendiği ve defalarca okuduğu bir eser olmanın ötesinde zamanın eskitemediği gerçek anlamda klasik bir yapıt olarak önümüzde durmaktadır Köylüler.
Balzac, Köylüler romanını en büyük yapıtı olarak tasarladı, belki bu yüzden en sona bıraktı. Roman, yazarın ölümünden sonra karısı Madam Hanksa tarafından ilk kez 1845'te, kitap halinde yayımlandı
“(…)Honoré De Balzac, olağanüstü gözlem yeteneği ve insan doğasını derinden kavrayışıyla, klasik roman türünün tartışmasız en önemli ustalarından biri olarak kabul edilir.” (Marcel Proust)
“(…)Bildiğimiz XIX. Yüzyıl, büyük ölçüde bir Balzac İcadıdır.” (Oscar Wilde)
“(…)Siz Honoré de Balzac, Bağrınızdan yarattığınız bütün karekterlerden daha kahraman, daha sade, daha romantik ve daha şairanesiniz.” (Charles Baudelaire)
Gerçekçi Roman türünün kurucusu sayılan Honore de Balzac'ın, Köylüler romanında 1789 Fransız Devrimi sonrası köylülerle soylular, toprak işçileriyle toprak sahipleri arasındaki çatışma, kültürel katmanlar göz ardı edilmeden çarpıcı biçimde anlatılmaktadır. Yazar, olağanüstü tasvirlerle bizi adeta doğayla yeniden buluşturur. Farklı kültürler içinde şekillenmiş insanların fizikî ve ruhî portreleri o insanları dokunabileceğimiz bir mesafeye taşımakta gecikmez. Mekânlar, insanlar, olaylar arasındaki uyum ve canlılık, romanın geçtiği zamanı somutlaştırır. Köylüler romanında Balzac, insana dair hemen hiçbir şeyi dışarıda bırakmaz; hayatı tüm yönleriyle kuşatma çabası okurlara eşlik eder. Çıkarları uğruna dolaplar çeviren, kılıktan kılığa giren insanlarla para arasındaki sinsi ilişkiyi bütün detaylarıyla ve ironiyi elden bırakmadan aktarır. Roman, gerçeklik bağlamında tam bir şaheserdir.
Topraksız köylülerin toprak sahibi olma, proletaryanın burjuvaya dönüşme hırsının işlendiği bu romanda tabiat, toplum, psikoloji ve özellikle ekonomi iç içe geçmiş halde resmedilir. Karl Marx'ın en beğendiği ve defalarca okuduğu bir eser olmanın ötesinde zamanın eskitemediği gerçek anlamda klasik bir yapıt olarak önümüzde durmaktadır Köylüler.
Balzac, Köylüler romanını en büyük yapıtı olarak tasarladı, belki bu yüzden en sona bıraktı. Roman, yazarın ölümünden sonra karısı Madam Hanksa tarafından ilk kez 1845'te, kitap halinde yayımlandı