9786055304249
541307
https://www.kitapvekahve.com/kral-olunceye-dek
Kral Ölünceye Dek Bir Savaş ve Aşk Romanı
9.00
Suriye'de savaş, tüm nefretiyle sürüyordu. Üç kişiden biri, ölmüş, öteki, ülkeyi terk etmiş ve biri de özgürlük için direniyordu. Duvarlara yazı yazan çocuklar öldürülmüştü. Sprey boyalar yasaklanmıştı. Kral böyle buyurmuştu. Onun askerleri vardı. Mesela onlardan biri, nişanlısı Lara'ya kavuşmak için yüz insanı öldürmeli ve onların kulaklarını kesip toplamalıydı. Lara'ya haber salmıştı: Sen ona de ki, demişti, sonsuz büyüklükte bir savaş çıksa bile, sonsuza dek uzasa bile, o savaşta ayaklarını ve gözlerini kaybetse bile dönecekmiş. Senin için mutlaka dönecekmiş sonsuzun birinde...
Gedira, hani şu gözleri kanla dolan annesini ve babasını ölürken gören küçük kız, onun son kurbanıydı, ama onu öldürememişti. Bir de Hayal vardı. Adını söylemeyeceğime söz vermiştim. İstanbul'daki akrabalarına kaçıp sığınmıştı. Bana birçok şeyi o anlattı. Babasının ölümü üzerine bir yemin etmişti: Kral ölünceye dek bu savaş bitmeyecekti. Acaba on beş yaşındaki Hayal, ülkesine dönecek ve intikamını kraldan alacak mıydı? "Düşünsene şunu," dedi Hayal. "Hani birinin kalbinden kaçarken mayın tarlasına düşer ya yüreğin. Mezarlığa çevirmiştir aşk her yanı. Kımıldarsan ölürsün, sonsuza dek öyle de kalamazsın... İşte böyle bir aşkı ve böyle bir kaçışı şimdi sen bana izah edebilir misin?" "Süslü kelimeler bunlar," dedi Kral. "Bir çocuğa göre değiller." "Sen de," dedim. "Bir köpeğe göre çok iyi bir yatakta uyuyormuşsun. Sana göre değil bu döşekler."
Son insan da ölünceye dek sürecek bir savaşın gerçek yüzünü görmek isteyenlere, birinci tanıklarla kurgulanmış bir savaş ve aşk romanı, Kral Ölünceye Dek...
Suriye'de savaş, tüm nefretiyle sürüyordu. Üç kişiden biri, ölmüş, öteki, ülkeyi terk etmiş ve biri de özgürlük için direniyordu. Duvarlara yazı yazan çocuklar öldürülmüştü. Sprey boyalar yasaklanmıştı. Kral böyle buyurmuştu. Onun askerleri vardı. Mesela onlardan biri, nişanlısı Lara'ya kavuşmak için yüz insanı öldürmeli ve onların kulaklarını kesip toplamalıydı. Lara'ya haber salmıştı: Sen ona de ki, demişti, sonsuz büyüklükte bir savaş çıksa bile, sonsuza dek uzasa bile, o savaşta ayaklarını ve gözlerini kaybetse bile dönecekmiş. Senin için mutlaka dönecekmiş sonsuzun birinde...
Gedira, hani şu gözleri kanla dolan annesini ve babasını ölürken gören küçük kız, onun son kurbanıydı, ama onu öldürememişti. Bir de Hayal vardı. Adını söylemeyeceğime söz vermiştim. İstanbul'daki akrabalarına kaçıp sığınmıştı. Bana birçok şeyi o anlattı. Babasının ölümü üzerine bir yemin etmişti: Kral ölünceye dek bu savaş bitmeyecekti. Acaba on beş yaşındaki Hayal, ülkesine dönecek ve intikamını kraldan alacak mıydı? "Düşünsene şunu," dedi Hayal. "Hani birinin kalbinden kaçarken mayın tarlasına düşer ya yüreğin. Mezarlığa çevirmiştir aşk her yanı. Kımıldarsan ölürsün, sonsuza dek öyle de kalamazsın... İşte böyle bir aşkı ve böyle bir kaçışı şimdi sen bana izah edebilir misin?" "Süslü kelimeler bunlar," dedi Kral. "Bir çocuğa göre değiller." "Sen de," dedim. "Bir köpeğe göre çok iyi bir yatakta uyuyormuşsun. Sana göre değil bu döşekler."
Son insan da ölünceye dek sürecek bir savaşın gerçek yüzünü görmek isteyenlere, birinci tanıklarla kurgulanmış bir savaş ve aşk romanı, Kral Ölünceye Dek...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.