Antik Mısır'ın uzun tarihçesi boyunca sadece bir kişi “Firavun'un Babası” olarak anılmıştır; o da 18. Hanedanlık kralı IV. Tuthmose'un vezir olarak atadığı Yuya'dır.
Yuya'nın gizemi, uzun zaman boyunca Mısır bilimcilerin dikkatini çekmiştir. Her ne kadar Kraliyet ailesinin bir mensubu olmasa da bedeni Krallar Vadisi'ne gömülmüş ve mezarı 1905 yılında bulunmuştur. Şu anda Kahire Müzesi'nde bulunan mumyasını inceleyen araştırmacılar yüz şeklinin Mısır'dan ziyade Avrupa'da görülenlere benzediğini, kulaklarının da dönemin geleneklerine aykırı olarak delinmediğini öne sürerek Yuya'nın milliyeti konusunda kesin bir bilgi verememişlerdir.
Ahmed Osman'ın detaylı araştırmaları sonucunda sunduğu iddiaya göre Yuya ve Yusuf aynı kişidir ve eğer gerçekten öyleyse bu, Kraliçe Tiye ve oğlu Akhenaton'un döneminde tektanrıcılık inancının ani yükselişine ışık tutmuştur.
İncil, Kuran ve Mısır kaynaklarından elde ettiği kanıtlarla Ahmed Osman, Mısır'dan Çıkış'ın 19. Hanedanlığın ilk hükümdarı I. Ramses'in kısa süreli iktidarı sırasında yaşandığını, Musa'nın, Yusuf'un kemiklerini Filistin'e gömmek üzere Mısır'dan getirmediğini, onların aslında Yuya'nın kemikleri olduğunu öne sürmüştür.
Antik Mısır'ın uzun tarihçesi boyunca sadece bir kişi “Firavun'un Babası” olarak anılmıştır; o da 18. Hanedanlık kralı IV. Tuthmose'un vezir olarak atadığı Yuya'dır.
Yuya'nın gizemi, uzun zaman boyunca Mısır bilimcilerin dikkatini çekmiştir. Her ne kadar Kraliyet ailesinin bir mensubu olmasa da bedeni Krallar Vadisi'ne gömülmüş ve mezarı 1905 yılında bulunmuştur. Şu anda Kahire Müzesi'nde bulunan mumyasını inceleyen araştırmacılar yüz şeklinin Mısır'dan ziyade Avrupa'da görülenlere benzediğini, kulaklarının da dönemin geleneklerine aykırı olarak delinmediğini öne sürerek Yuya'nın milliyeti konusunda kesin bir bilgi verememişlerdir.
Ahmed Osman'ın detaylı araştırmaları sonucunda sunduğu iddiaya göre Yuya ve Yusuf aynı kişidir ve eğer gerçekten öyleyse bu, Kraliçe Tiye ve oğlu Akhenaton'un döneminde tektanrıcılık inancının ani yükselişine ışık tutmuştur.
İncil, Kuran ve Mısır kaynaklarından elde ettiği kanıtlarla Ahmed Osman, Mısır'dan Çıkış'ın 19. Hanedanlığın ilk hükümdarı I. Ramses'in kısa süreli iktidarı sırasında yaşandığını, Musa'nın, Yusuf'un kemiklerini Filistin'e gömmek üzere Mısır'dan getirmediğini, onların aslında Yuya'nın kemikleri olduğunu öne sürmüştür.
