9789756910030
428298
https://www.kitapvekahve.com/krizdeki-oryantalizm-elestiriler
Krizdeki Oryantalizm Eleştiriler
8.00
Doğu toplumlarına ilişkin Batılı yaklaşımlar, iki dünya arasındaki ilişkilerin özelliklerine bağlı olarak farklı özellikler göstermiştir. Örneğin, İslam'ın doğuşu ve yayılması sonrasında İslam'ı, Hz. Peygamber'i ve müslümanları aşağılayıcı, karalayıcı görüş ve değerlendirmeler Batı dünyasında yaygınlık kazanmışken, 18. yüzyılda görece daha "nesnel" bir İslam değerlendirmesi ile karşılaşırız. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Oryantalizm'de ve oryantalistlerin dünyasındaki bu değişimi mutlak anlamda "olumlu bir noktaya doğru ilerleme" olarak değerlendirmeye imkan vermeyen geriye dönüşlerle de sıkça kaşılaştık ve karşılaşmaya da devam ediyoruz.
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya siyasi dengelerinin değiştiğine şahit oluruz. İngiltere'nin konumuna Amerika'nın geçtiği, sömürge ülkelerinin bağımsızlıklarına kavuştuğu bir dünya ile karşılaşırız. Bu değişimler, daha önceki dönemlerde olduğu gibi, kaçınılmaz olarak, "sömürgeciliğin keşif kolu" olarak Oryantalizm'de de yansımasını bulur. Önceki dönemlerin siyasi koşullarına paralel olarak üretilmiş oryantalist yaklaşımlar ve yöntemler eleştiri konusu haline gelir. Bu eleştirilerin kimisi Oryantalizm'i yeni koşullara uyarlama çabası içindeki oryantalistlerden gelmiştir. Kimi eleştiriler ise Oryantalizm'in temel değerlerini, temel üretim sürecini ve varlığını sorgulama iddiasındaki oryantalist olmayan düşünürlerden gelir.
Elinizdeki eser, 1960'lı yıllarda Enver Abdülmelik, A. L. Tibawi gibi Avrupa üniversitelerinde eğitim görmüş ve öğretim görevlisi olarak bulunmuş şahısların dile getirdikleri ve alanlarında ilk olma özelliği taşıyan "Oryantalizm eleştirileri"yle birlikte ayrıca H. Algar'ın Müslümanlarla Oryantalizm arasındaki ilişkileri değerlendiren dikkate değer bir yazısını ihtiva etmektedir.
Doğu toplumlarına ilişkin Batılı yaklaşımlar, iki dünya arasındaki ilişkilerin özelliklerine bağlı olarak farklı özellikler göstermiştir. Örneğin, İslam'ın doğuşu ve yayılması sonrasında İslam'ı, Hz. Peygamber'i ve müslümanları aşağılayıcı, karalayıcı görüş ve değerlendirmeler Batı dünyasında yaygınlık kazanmışken, 18. yüzyılda görece daha "nesnel" bir İslam değerlendirmesi ile karşılaşırız. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Oryantalizm'de ve oryantalistlerin dünyasındaki bu değişimi mutlak anlamda "olumlu bir noktaya doğru ilerleme" olarak değerlendirmeye imkan vermeyen geriye dönüşlerle de sıkça kaşılaştık ve karşılaşmaya da devam ediyoruz.
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya siyasi dengelerinin değiştiğine şahit oluruz. İngiltere'nin konumuna Amerika'nın geçtiği, sömürge ülkelerinin bağımsızlıklarına kavuştuğu bir dünya ile karşılaşırız. Bu değişimler, daha önceki dönemlerde olduğu gibi, kaçınılmaz olarak, "sömürgeciliğin keşif kolu" olarak Oryantalizm'de de yansımasını bulur. Önceki dönemlerin siyasi koşullarına paralel olarak üretilmiş oryantalist yaklaşımlar ve yöntemler eleştiri konusu haline gelir. Bu eleştirilerin kimisi Oryantalizm'i yeni koşullara uyarlama çabası içindeki oryantalistlerden gelmiştir. Kimi eleştiriler ise Oryantalizm'in temel değerlerini, temel üretim sürecini ve varlığını sorgulama iddiasındaki oryantalist olmayan düşünürlerden gelir.
Elinizdeki eser, 1960'lı yıllarda Enver Abdülmelik, A. L. Tibawi gibi Avrupa üniversitelerinde eğitim görmüş ve öğretim görevlisi olarak bulunmuş şahısların dile getirdikleri ve alanlarında ilk olma özelliği taşıyan "Oryantalizm eleştirileri"yle birlikte ayrıca H. Algar'ın Müslümanlarla Oryantalizm arasındaki ilişkileri değerlendiren dikkate değer bir yazısını ihtiva etmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.