20. yüzyılın başındaki kültür bilimleri tartışmaları, yüzyılın sonuna doğru artık yoğunluğunu kaybetmiştir. Doğa bilimleri karşısında ikinci plana itilen kültür bilimleri her ne kadar var olma savaşını kazanmışlarsa da, teorik ve metodik anlamda sorunlarını çözebilmiş değildir. Kültür bilimlerinde, bilgi problemi çerçevesindeki belirsizlikler sürmektedir. Aradan geçen zaman zarfında kültür bilimlerinde büyük bir bilgi birikimi olmuş, bu arada bilgi çokluğunun kavrayış zenginliği anlamına gelmediği de görülmüştür. Geçen zaman zarfında her kültür bilimi adeta kendi sınırları içine kapanmış, bilim felsefesi tartışmaları felsefe dünyasıyla sınırlı kalmış; kültüre felsefî bakış ise kültür bilimciler nezdinde hak ettiği talebi görememiştir. Bu eserde, kültür bilimlerindeki teori eksikliğine ve kültür bilimlerinin metodik sorunlarına işaret eden incelemeler yanında, halkbilimi alanına ilişkin örnek bir çalışma; kültür bilimleri ve kültür felsefesi çerçevesinde bazı çeviriler ve incelemeler yer almaktadır.
20. yüzyılın başındaki kültür bilimleri tartışmaları, yüzyılın sonuna doğru artık yoğunluğunu kaybetmiştir. Doğa bilimleri karşısında ikinci plana itilen kültür bilimleri her ne kadar var olma savaşını kazanmışlarsa da, teorik ve metodik anlamda sorunlarını çözebilmiş değildir. Kültür bilimlerinde, bilgi problemi çerçevesindeki belirsizlikler sürmektedir. Aradan geçen zaman zarfında kültür bilimlerinde büyük bir bilgi birikimi olmuş, bu arada bilgi çokluğunun kavrayış zenginliği anlamına gelmediği de görülmüştür. Geçen zaman zarfında her kültür bilimi adeta kendi sınırları içine kapanmış, bilim felsefesi tartışmaları felsefe dünyasıyla sınırlı kalmış; kültüre felsefî bakış ise kültür bilimciler nezdinde hak ettiği talebi görememiştir. Bu eserde, kültür bilimlerindeki teori eksikliğine ve kültür bilimlerinin metodik sorunlarına işaret eden incelemeler yanında, halkbilimi alanına ilişkin örnek bir çalışma; kültür bilimleri ve kültür felsefesi çerçevesinde bazı çeviriler ve incelemeler yer almaktadır.