19. yüzyıl Kıta Avrupası düşüncesinde köklerini bulan kültür kavramı tartışması, 20. yüzyıl ile birlikte Anglosakson bir eksene yerleşmiştir. Anglosakson düşüncesinden doğan kültürel çalışmalar, Atlantik'in diğer kıyılarına geçişi ile birlikte tümüyle Amerikan bir görünüm kazanmıştır. Bu süreçle birlikte kültürel çalışmalar gerek akademi içi gerekse akademi dışı düzeylerde hızlı bir kurumsallaşma sürecine girmiştir. Amerikanlaşan kültürel çalışmalar gündelik yaşamın en ince detaylarına metinsel okuma biçimleri ile odaklanmıştır. Kültüre dönüş yaklaşımının temsilcisi olan kültürel çalışmaların, akademik çalışma biçimi bakımından gündelik yaşam kültürüne odaklı tarih-dışı, toplum-dışı bir hal aldığı söylenebilir. Toplumbilimlerinin yeniden biçimlenmesine paralel bir süreçte, kültürel çalışmalar disiplinlerarası/ötesi/dışı duruşu ile ilgi çekici/popüler bir çalışma biçimi haline gelmiştir. Çalışmamız bu yeniden yapılanma sürecini kültürel çalışmaların serüveni üzerinden tartışmayı hedeflemiştir. Yaptığımız bu çalışma, kültürel çalışmalar ve toplumbilimleri üzerinden kurulacak ikili bir bağ ile bu serüvenin toplumbilimlerinin temel yönelimleri adına tartışmaya açılmasına yönelik bir girişimi temsil etmektedir. Bu girişim, kültürel çalışmaların, toplumbilimleri ile kurduğu ilişkiyi, nedenleri ve sonuçları ile birlikte tartışmaya açma amacına dayanmaktadır.
19. yüzyıl Kıta Avrupası düşüncesinde köklerini bulan kültür kavramı tartışması, 20. yüzyıl ile birlikte Anglosakson bir eksene yerleşmiştir. Anglosakson düşüncesinden doğan kültürel çalışmalar, Atlantik'in diğer kıyılarına geçişi ile birlikte tümüyle Amerikan bir görünüm kazanmıştır. Bu süreçle birlikte kültürel çalışmalar gerek akademi içi gerekse akademi dışı düzeylerde hızlı bir kurumsallaşma sürecine girmiştir. Amerikanlaşan kültürel çalışmalar gündelik yaşamın en ince detaylarına metinsel okuma biçimleri ile odaklanmıştır. Kültüre dönüş yaklaşımının temsilcisi olan kültürel çalışmaların, akademik çalışma biçimi bakımından gündelik yaşam kültürüne odaklı tarih-dışı, toplum-dışı bir hal aldığı söylenebilir. Toplumbilimlerinin yeniden biçimlenmesine paralel bir süreçte, kültürel çalışmalar disiplinlerarası/ötesi/dışı duruşu ile ilgi çekici/popüler bir çalışma biçimi haline gelmiştir. Çalışmamız bu yeniden yapılanma sürecini kültürel çalışmaların serüveni üzerinden tartışmayı hedeflemiştir. Yaptığımız bu çalışma, kültürel çalışmalar ve toplumbilimleri üzerinden kurulacak ikili bir bağ ile bu serüvenin toplumbilimlerinin temel yönelimleri adına tartışmaya açılmasına yönelik bir girişimi temsil etmektedir. Bu girişim, kültürel çalışmaların, toplumbilimleri ile kurduğu ilişkiyi, nedenleri ve sonuçları ile birlikte tartışmaya açma amacına dayanmaktadır.
