Gezmek, çalışmak, öğrenim görmek ya da ticari ilişkiler kurmak amacıyla yurtdışına giderken en başta düşünülen konulardan biri dil meselesidir. Ancak bir yabancı dili bilmek, karşınızdakini anlamak veya onun tarafından anlaşılmak için tek başına yeterli midir? Joseph Shaules, tam da bu noktada “kültür” kavramını devreye sokarak farklı bir kültürle karşılaştığımızda nasıl bir zihinsel süreçle karşı karşıya kaldığımızı masaya yatırıyor.
Kültür nedir? Doğumumuzdan başlayarak ailemiz, arkadaşlarımız ve içinde yaşadığımız toplum aracılığıyla zihnimize ne gibi kültürel kodlar işlenebilir? Bu kodlar düşünce tarzımızı, davranış ve eylemlerimizi, hatta duygularımızı nasıl yönlendirebilir? Farklı bir kültürün hakim olduğu bir yerde bu kodlar zihnimizde ne gibi işlemler yapar? Farklı kültürlerden insanlara karşı önyargı, aşağılama, kötüleme, garipseme ve benzeri duyguları hissetmemizde kültürel koşullanmalarımızın payı var mı?
İletişim araç ve olanaklarının artması ve çeşitlenmesi dünyayı adeta “küçük bir köy”e dönüştürüyor; peki bu, yabancı bir kültürde yaşama uyum sağlamak ve anlaşılıp anlamak için yeterli midir?
Joseph Shaules yukarıdakine benzer çıkış sorularıyla disiplinler arası bir irdeleme sunuyor. Bu sorgulamanın sınırları kültürel zihin bilim, kültürel psikoloji, sinirbilim, dilbilim ve hatta pedagojik araştırmalara ve yaşanmışlıklara dek uzanarak okuruna çok yönlü bir bakış vaat ediyor.
Gezmek, çalışmak, öğrenim görmek ya da ticari ilişkiler kurmak amacıyla yurtdışına giderken en başta düşünülen konulardan biri dil meselesidir. Ancak bir yabancı dili bilmek, karşınızdakini anlamak veya onun tarafından anlaşılmak için tek başına yeterli midir? Joseph Shaules, tam da bu noktada “kültür” kavramını devreye sokarak farklı bir kültürle karşılaştığımızda nasıl bir zihinsel süreçle karşı karşıya kaldığımızı masaya yatırıyor.
Kültür nedir? Doğumumuzdan başlayarak ailemiz, arkadaşlarımız ve içinde yaşadığımız toplum aracılığıyla zihnimize ne gibi kültürel kodlar işlenebilir? Bu kodlar düşünce tarzımızı, davranış ve eylemlerimizi, hatta duygularımızı nasıl yönlendirebilir? Farklı bir kültürün hakim olduğu bir yerde bu kodlar zihnimizde ne gibi işlemler yapar? Farklı kültürlerden insanlara karşı önyargı, aşağılama, kötüleme, garipseme ve benzeri duyguları hissetmemizde kültürel koşullanmalarımızın payı var mı?
İletişim araç ve olanaklarının artması ve çeşitlenmesi dünyayı adeta “küçük bir köy”e dönüştürüyor; peki bu, yabancı bir kültürde yaşama uyum sağlamak ve anlaşılıp anlamak için yeterli midir?
Joseph Shaules yukarıdakine benzer çıkış sorularıyla disiplinler arası bir irdeleme sunuyor. Bu sorgulamanın sınırları kültürel zihin bilim, kültürel psikoloji, sinirbilim, dilbilim ve hatta pedagojik araştırmalara ve yaşanmışlıklara dek uzanarak okuruna çok yönlü bir bakış vaat ediyor.