"Bu kitapta, coğrafyamızın en uç noktasında, yüce dağlar arasında sıkışmış, Doğu Hıristiyanları olarak anılan, dört bir tarafı Müslüman halklarla çevrili, aykırılıklarından ötürü bir o kadar da Hıristiyan dünyası tarafından hırpalanan bir halkın Büyük Savaş yıllarındaki mücadelesini inceleyeceğiz.
Bugün Irak'ta, bütün dünyanın gözü önünde yaşanan acı gerçeğin tarihsel serüvenini ana kaynaklarında bulmaya çalışacağız. Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında yaşanan katliamlarla nüfusunun yarısından fazlasını kaybeden bu halk şimdi, Ezidi Kürtleriyle beraber, bir kez daha ve belki de son defa, “Irak-Şam İslam Devleti” denen, insani ve moral değerlerden mahrum fanatiklerin katliamıyla karşı karşıyadır. Hz. İsa'ya dilini ve toprağını veren, O'na ilk inananlardan olan halk, Doğu Hıristiyanlarının son temsilcileri olarak bir kez daha sürgün yollarına düştüler. Onlar bu duruma birden bire gelmediler. Osmanlının, Perslerin, Kürtlerin rolü olduğu kadar, onlara güven verip sonra yolda bırakan Rusların, Fransız ve İngilizlerin de bunda payı var. Sonucu belirlemesi bakımından en büyük pay bu devletlerindir demek de yanlış olmayacaktır."
"Bu kitapta, coğrafyamızın en uç noktasında, yüce dağlar arasında sıkışmış, Doğu Hıristiyanları olarak anılan, dört bir tarafı Müslüman halklarla çevrili, aykırılıklarından ötürü bir o kadar da Hıristiyan dünyası tarafından hırpalanan bir halkın Büyük Savaş yıllarındaki mücadelesini inceleyeceğiz.
Bugün Irak'ta, bütün dünyanın gözü önünde yaşanan acı gerçeğin tarihsel serüvenini ana kaynaklarında bulmaya çalışacağız. Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında yaşanan katliamlarla nüfusunun yarısından fazlasını kaybeden bu halk şimdi, Ezidi Kürtleriyle beraber, bir kez daha ve belki de son defa, “Irak-Şam İslam Devleti” denen, insani ve moral değerlerden mahrum fanatiklerin katliamıyla karşı karşıyadır. Hz. İsa'ya dilini ve toprağını veren, O'na ilk inananlardan olan halk, Doğu Hıristiyanlarının son temsilcileri olarak bir kez daha sürgün yollarına düştüler. Onlar bu duruma birden bire gelmediler. Osmanlının, Perslerin, Kürtlerin rolü olduğu kadar, onlara güven verip sonra yolda bırakan Rusların, Fransız ve İngilizlerin de bunda payı var. Sonucu belirlemesi bakımından en büyük pay bu devletlerindir demek de yanlış olmayacaktır."