“Alın şimdi bu vahşeti gülle donatın” diyen şairin dizelerine, şehrin insanını kadifelerle çelik taşımaya davet ettiğine, 2000'li yıllarda duvarlarda, sokaklarda ve ruhumuzda bir isyan şenliği ile tanık olduk. Dilin sınırlarını zorlayan, aklı ve algıyı paramparça eden bir sesle dünyanın gidişatına karşı büyük ateşler yakan Hüseyin Kıran'ın, itirazın ve isyanın merkez üssünde olduğunu Küstah kitabı ile yeniden görüyoruz. Kıran, tüm bunları direkt cepheden değil de arınmış, kâmil bir insan, bir abdal edasıyla gösteriyor.
Hakikati arayan bir şiirle Hüseyin Kıran'ın bizi davet ettiği kışkırtıcı sofra, nerden geldiği bilinmeyen bir göktaşının açtığı yer kadar geniş ve cüretkâr.Hayatın dışına fırlatılmış bir şairin, kendini yakan sorularla, zor sulardan geçmeye çağırdığı ve kafa tuttuğu geleceğe yazılmış günlüğü gibi de okunabilecek derinlik ve sezgiye sahip bir kitap:Küstah.
“Alın şimdi bu vahşeti gülle donatın” diyen şairin dizelerine, şehrin insanını kadifelerle çelik taşımaya davet ettiğine, 2000'li yıllarda duvarlarda, sokaklarda ve ruhumuzda bir isyan şenliği ile tanık olduk. Dilin sınırlarını zorlayan, aklı ve algıyı paramparça eden bir sesle dünyanın gidişatına karşı büyük ateşler yakan Hüseyin Kıran'ın, itirazın ve isyanın merkez üssünde olduğunu Küstah kitabı ile yeniden görüyoruz. Kıran, tüm bunları direkt cepheden değil de arınmış, kâmil bir insan, bir abdal edasıyla gösteriyor.
Hakikati arayan bir şiirle Hüseyin Kıran'ın bizi davet ettiği kışkırtıcı sofra, nerden geldiği bilinmeyen bir göktaşının açtığı yer kadar geniş ve cüretkâr.Hayatın dışına fırlatılmış bir şairin, kendini yakan sorularla, zor sulardan geçmeye çağırdığı ve kafa tuttuğu geleceğe yazılmış günlüğü gibi de okunabilecek derinlik ve sezgiye sahip bir kitap:Küstah.