İkinci El
“Kuyu” bir anlatı ama alıştığımız türden bir anlatı değil; bir kuyu gibi karanlık ve gizemli mi yoksa? Pek öyle de değil! Hilmi Yavuz, “Taormina”dan ve “Fehmi K.'nın Acayip Serüvenleri”nden sonra, bir kez daha kendine özgü bir ironi ile her şeyi terzyüz ediyor. Nedir “Kuyu”? Bilinçdışı mı? “Dil Oyunu”mu? Kültür mü? Hilmi Yavuz Bilinçdışı'nda, Dil'de ve Kültür'de, deyiş yerindeyse, bir “arkeolojik” kazı işine, bir “zihin kazısı”na girişiyor. Aynı biçimde yapılanmış olan bu üç zeminin katmanlarına inerken, bu katmanları tersyüz ediyor. Bunu yapıyor, evet Kazı'sının sonunda ortaya çıkacak olanın, sadece bir kuyu, dipsiz bir kuyu olduğunu bile bile...
İkinci El
“Kuyu” bir anlatı ama alıştığımız türden bir anlatı değil; bir kuyu gibi karanlık ve gizemli mi yoksa? Pek öyle de değil! Hilmi Yavuz, “Taormina”dan ve “Fehmi K.'nın Acayip Serüvenleri”nden sonra, bir kez daha kendine özgü bir ironi ile her şeyi terzyüz ediyor. Nedir “Kuyu”? Bilinçdışı mı? “Dil Oyunu”mu? Kültür mü? Hilmi Yavuz Bilinçdışı'nda, Dil'de ve Kültür'de, deyiş yerindeyse, bir “arkeolojik” kazı işine, bir “zihin kazısı”na girişiyor. Aynı biçimde yapılanmış olan bu üç zeminin katmanlarına inerken, bu katmanları tersyüz ediyor. Bunu yapıyor, evet Kazı'sının sonunda ortaya çıkacak olanın, sadece bir kuyu, dipsiz bir kuyu olduğunu bile bile...