Lazca'nın bir anadil olarak yaşatılması yönündeki çalışmalar esas olarak "Soğuk Savaş Yılları"nın sonrasına rastlamaktadır. "Bu dönem"de yapılan çalışmalar göstermiştir ki, Lazca yaşayan bir dildir.
Bir dilin ses, biçim, ve cümle yapısını inceleyip kurallarını tespit eden bilim dalı olan dilbilgisi, o dilin yazılı edebiyatının oluşturulmasında da çok önemli bir yet tutar. Bu anlamda, alanında ilk olan "Nenaçkina", Lazca'nın gelecek kuşaklara aktarılması yönünde önemli bir kilometre taşıdır.
Daha önce "Şurimşine" adlı esere imzasını atan ve yayınlama aşamasında Lazca masal ve tiyatro eseri çalışmaları da bulunan sayın (Münir) Yılmaz Avcı, Lazları temsil eden nadide orkide çiçeğinin solmaması için özgün bir çalışma yapmıştır.
Lazca'nın bir anadil olarak yaşatılması yönündeki çalışmalar esas olarak "Soğuk Savaş Yılları"nın sonrasına rastlamaktadır. "Bu dönem"de yapılan çalışmalar göstermiştir ki, Lazca yaşayan bir dildir.
Bir dilin ses, biçim, ve cümle yapısını inceleyip kurallarını tespit eden bilim dalı olan dilbilgisi, o dilin yazılı edebiyatının oluşturulmasında da çok önemli bir yet tutar. Bu anlamda, alanında ilk olan "Nenaçkina", Lazca'nın gelecek kuşaklara aktarılması yönünde önemli bir kilometre taşıdır.
Daha önce "Şurimşine" adlı esere imzasını atan ve yayınlama aşamasında Lazca masal ve tiyatro eseri çalışmaları da bulunan sayın (Münir) Yılmaz Avcı, Lazları temsil eden nadide orkide çiçeğinin solmaması için özgün bir çalışma yapmıştır.