Çağdaş İngiliz tiyatrosunun en önde gelen, en tartışmalı yazarlarından Edward Bond, eserleri ve tiyatro düşüncesiyle günümüz tiyatrosuna yön veren biri olmuş, şiddet tarafından kuşatılmış modern dünyayı, eserleriyle tiyatro sahnesine taşımıştır. 70'li yılların başında yazdığı ve başyapıtı olan Lear, insanın şiddetini ve vahşetini, güce teslimiyetini, kurmaca ahlakını, toplumun tüm unsurlarına bulaşmış çürümüşlüğünü bütün çıplaklığı ile resmeden modern bir dünya tablosudur. Bu modern tragedya, oynandığı andan başlayarak tartışmalara yol açmış, sanatsal düzeni sarsmış, zaman zaman sansüre uğramış, şiddete odaklanmış günümüz tiyatrosuna kaynaklık etmiş yirminci yüzyılın en güçlü eserlerinden biridir. Bond'un kitapta yer alan önsözü ise, insanoğlunun şiddetle kurduğu ilişkiyi sorgulayan, insana ve tiyatroya bakışını sergileyen bir manifestodur.
Çağdaş İngiliz tiyatrosunun en önde gelen, en tartışmalı yazarlarından Edward Bond, eserleri ve tiyatro düşüncesiyle günümüz tiyatrosuna yön veren biri olmuş, şiddet tarafından kuşatılmış modern dünyayı, eserleriyle tiyatro sahnesine taşımıştır. 70'li yılların başında yazdığı ve başyapıtı olan Lear, insanın şiddetini ve vahşetini, güce teslimiyetini, kurmaca ahlakını, toplumun tüm unsurlarına bulaşmış çürümüşlüğünü bütün çıplaklığı ile resmeden modern bir dünya tablosudur. Bu modern tragedya, oynandığı andan başlayarak tartışmalara yol açmış, sanatsal düzeni sarsmış, zaman zaman sansüre uğramış, şiddete odaklanmış günümüz tiyatrosuna kaynaklık etmiş yirminci yüzyılın en güçlü eserlerinden biridir. Bond'un kitapta yer alan önsözü ise, insanoğlunun şiddetle kurduğu ilişkiyi sorgulayan, insana ve tiyatroya bakışını sergileyen bir manifestodur.